1. Hukuk Dairesi 2019/2929 E. , 2020/4500 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Asıl ve birleştirilen davada davacı, davalı oğlu ...’ün tehdit ve baskı ile kendisinden vekaletname aldığını ve bu vekaletenameyi kullanarak maliki olduğu 62 parsel sayılı taşınmazdaki 12 nolu bağımsız bölümü diğer davalı ...’ya devrettiğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, davalıların el ve işbirliği içerisinde olduklarını, kendisine herhangi bir bedel ödenmediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmazsa bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada Davalı ..., davacının oğluna verdiği vekaletnameye güvenerek taşınmazı satın aldığını, iyi niyetli olduğunu; birleştirilen davada davalı ..., kayınbiraderi ... ile birlikte 2006 yılında babası Abdullah Türk’e arsa alması için 20.000,00 TL para ödediklerini, babasının bu arsayı alıp davacı annesi ... adına tescil ettirdiğini, ...’nın ödediği paraya karşılık alınan taşınmazı kendisine devredilmesini istemesine rağmen babasının taşınmazın temlikini yaptırmadığını, annesinin bu durumdan rahatsız olması üzerine kendi isteği ile taşınmazın temliki için vekaletname verdiğini, taşınmazı ...’ya 95.000,00 TL bedelle sattığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; "... Somut olaya gelince; davalı ..., bir başka taşınmaz alımı için babasına borç para verdiğini,bu borcun ödenmediğini,bu nedenle kendisinin de başka kişilere borçlandığını, davacı annesi tarafından çekişme konusu bağımsız bölümü satıp borçlarını ödemesi için iradi olarak vekil tayin edildiğini, dinlenen davacı tanıkları vekaletnamenin silah zoru ile alındığını bildirmiş iseler de; davacı tarafından yapılan şikayet üzerine kovuşturmaya yer olmadığı kararı karşısında bu beyanlara itibar edilmemiştir. Davalı tanıkları ise davacının; “oğlum daireyi sat, zararını karşıla “ ifadesi ile birlikte davalı ...’in vekil tayin edildiğini bildirmişlerdir. Nitekim, 30.06.2013 tarihli beyan başlıklı belge ile, diğer bir beyan başlıklı tarihsiz belge içeriğinden davacının ( her iki belgedeki imzaya davacı tarafından itiraz edilmemiştir) çekişmeli bağımsız bölümü satıp borçlarını ödemesi için iradi olarak davalı oğlu Yüksel’i vekil tayin ettiği, onun tarafından da satılarak borçlarının ödendiği hususları doğrulanmaktadır. Bu açıklamalar karşısında vekaletnamenin zorla alındığı ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Hâl böyle olunca, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir."" gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 54.40. TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 28.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.