Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1519
Karar No: 2019/3205
Karar Tarihi: 29.04.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1519 Esas 2019/3205 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/1519 E.  ,  2019/3205 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 23/10/2017 tarih ve 2017/494-2017/758 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalılardan ..."in müvekkili şirketin faaliyetlerini ve ticari işlerini yanlış ve yanıltıcı beyanlarla kötüleyen hüsnüniyet kaidelerine aykırı bir makale yazdığını, bu makalenin 14.11.2010 tarihinde davalılardan Koza İpek Gazetecilik ve Yayıncılık A.Ş. tarafından yayımlanan "BUGÜN"adlı gazetenin 14.11.2010 Pazar tarihli baskısında ve "Bugün Gazetesi Haber Sitesi" adlı internet sitesinde yayınlandığını, makalede müvekkili şirket ve yöneticisi Murat Yurttaş hakkında yalan ve haksız ifadelerle küçültücü, kötüleyici beyanlarda bulunulduğunu, müvekkili şirketin yaptığı faaliyet ve ticari işlerin kötülenerek haksız rekabet yaratıldığını, müvekkili şirketin yönetim kurulu başkanının "Cingöz Recai" olarak tanımlandığını, yaptığı işi eline yüzüne bulaştıran biri olarak gösterdiğini, sektörün dışladığı bir işi her türlü kuralı ve yasayı hiçe sayarak yaptığını iddia ettiğini, küstah, cingöz gibi yakıştırmalarda bulunduğunu, müvekkili şirketin müşterilerini tek tek sayarak bunların müvekkili şirketle çalışmaması gerektiğini beyan ettiğini, müvekkili şirketin yaptığı işlerin rekabet kanuna aykırı olduğu iddiasında bulunduğunu, gazeteyi çıkaran grubun kardeş şirketi davalılardan ...."ye ait kanalın çalışanlardan olan Savaş Yılmazer’in söz konusu makaleyi reklam sektöründe faaliyet gösteren herkese mail olarak gönderdiğini ileri sürerek, haksız rekabetin tespitine ve men"ine, haksız rekabete sebep olan aldatıcı, kötüleyici ve yalan beyanların düzeltilmesine, 40.000 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı ... tarafından kaleme alınan yazının haber niteliğinde, gerçek ve güncel olduğu, bu nedenle gerçeğe aykırı beyan olarak değerlendirilemeyeceği, ancak dava konusu yazıda kullanılan “küstahça” şeklindeki ibarenin gereksiz ve incitici niteliği hasebiyle 6762 sayılı Yasa"nın 57/1 maddesinin ihlali niteliğinde olduğu, anılan eylemin haksız rekabet olarak kabulüne rağmen, davacı tarafça maddi tazminat talebini ispat eder nitelikte delil sunulmadığı, delil sunulmuş olsa dahi davacı yanın, faaliyetinin, Rekabet Kanunu’nun 5. maddesi kapsamında muafiyete tabi olduğuna dair Rekabet Kurumun’ca verilmiş bir belge sunmadığı ve duruşmadaki beyanında da, muafiyet belgesi almak için kuruma başvuruda bulunmayacaklarını beyan ettiği, bu itibarla maddi tazminata ilişkin talebin ispatlanamadığı, gerekçesiyle,davalı şirketler hakkındaki davanın 675. sayılı KHK’nın 16. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan reddine, davacı tarafa, bu davalılar yönünden kararın kesinleşmesinden itibaren 30 günlük hak düşürücü süre içerisinde idareye başvuru hakkı bulunduğunun ve idare tarafından bu başvuru üzerine verilecek karara karşı idari yargıda dava açma hakkının olduğunun ihtarına, davalı ... hakkındaki davanın kısmen kabulüne, anılan davalı tarafından kaleme alınan yazının haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, hükmün masrafı davalı şahıstan alınmak üzere ilanına, maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı ve davalı şahıs vekilleri temyiz etmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-) Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dava, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile maddi tazminatın tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece, davalı tarafından kaleme alınan yazıda kullanılan “küstahça” şeklindeki ibarenin gereksiz ve incitici niteliği hasebiyle mülga 6762 sayılı TTK’nın 57/1 maddesinin ihlali niteliği niteliğinde olduğu gerekçesiyle haksız rekabetin tespitine karar verilmiştir. Ancak, davalı tarafından kaleme alınan yazıda davacı şirketin adının zikredilmediği, mahkemece gereksiz yere incitici beyan niteliğinde kabul edilen “küstahça” ibaresinin ise davacı şirketi değil bizzat davacı şirketin yöneticisini hedef aldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davalı tarafından kaleme alınan yazıda yer alan ve haksız rekabet teşkil ettiği iddia edilen ifadelerin davacı şirketi hedef almadığı, bu nedenle matufiyet şartının sağlandığından söz edilemeyeceği gözetilerek, davanın, aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle haksız rekabetin tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    3-) Öte yandan, bir an için matufiyet şartının gerçekleştiğinin kabulü halinde ise, davalı tarafından kaleme alınan yazıda kullanılan ifadelerin ifade ve basın özgürlüğü kapsamında kalıp kalmadığının değerlendirilmesi gerekecektir. AİHM’in yerleşik içtihatlarında, ifade özgürlüğünün sadece kabul edilen, zararsız ya da farklı olan bilgi ya da düşünceler için değil, ayrıca hoşa gitmeyen, sarsıcı ya da rahatsız edici olanlar için de geçerli olduğu ifade edilmekte, kamu yararı bakımından özel bir önem atfedilen basın özgürlüğünün ise bir derece abartıyı ve hatta tahriki bile sınırları kapsamına aldığı belirtilerek, basının okuyucuların ilgisini çekebilme adına sansasyonel ve rahatsız edici ifadeler kullanarak haber yapabileceği ve basın yoluyla bu şekilde görüş açıklanabileceği kabul edilmektedir. Yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, her ne kadar davalı tarafından kaleme alınan yazıda davacı şirket yöneticine hitaben “küstah” ve “cingöz recai" gibi ifadeler kullanılmışsa da, anılan ifadelerin incitici nitelikte kabul edilemeyeceği, reklamcılık alanında öğretim görevlisi olarak görev yapan davalı tarafından bu alanla ilgili bir hususta toplumu ve ilgili tüketiciyi bilgilendirme amacıyla sansasyonel ve rahatsız edici ifadeler kullanılarak kaleme alınmış bir eleştiri niteliğinde olduğu ve belirtilen nitelikleri hasebiyle haksız rekabet teşkil etmediği anlaşılmaktadır. Belirtilen nedenlerle, mahkemenin, anılan ifadelerin incitici niteliği hasebiyle haksız rekabet teşkil ettiği şeklindeki görüşü isabetli bulunmamış, mahkemenin kabul şekli nazara alınarak hükmün anılan nedenlerle de bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün adı geçen davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı ..."e iadesine, 29/04/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğuna ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığına özellikle "küstah" ve "cingöz recai" kelimeleri ile davacı şirket yöneticisinin değil bizzat davacı şirketin hedef alındığı tüm dosya kapsamından anlaşıldığına ve bu şekilde matufiyet şartının gerçekleştiğine, hususiyle "küstah" kelimesinin Türk toplumunda algılanış şekli itibariyle 6762 sayılı TTK"nın 57/1 maddesinde düzenlenen başkalarını lüzumsuz yere incitici beyanlarla kötülemek suretiyle hüsnüniyet kaidelerine aykırı davranarak haksız rekabette bulunma fiilini oluşturduğuna göre bu gerekçeye uyan yerel mahkeme kararı onanması gerekirken yazılı gerekçe ile bozulması yönündeki sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi