22. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/11581 Karar No: 2015/16813 Karar Tarihi: 07.05.2015
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/11581 Esas 2015/16813 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2015/11581 E. , 2015/16813 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı, satış temsilcisi olarak çalıştığını, fazla çalışma, hafta tatili gibi kanuni haklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile ücret, izin, fazla çalışma, hafta tatili alacaklarını istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, alacakların zamanaşımına uğradığını, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddi gerektiğini savundu. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı tarafından ıslah dilekçesine karşı ileri sürülen zamanaşımı def"i konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 32/8. maddesinde işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. Fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları da geniş anlamda ücret alacağı niteliğinde olup, beş yıllık zamanaşımı süresine tabidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 316. ve devamı maddeleri gereğince iş davaları için basit yargılama usulü benimsenmiştir. Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 6100 sayılı Kanun"un 317/2. ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı def"inde bulunulabileceği kabul edilmelidir. Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplama üzerine dava konusu alacaklar davacı tarafından 12.12.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile arttırılmıştır. Davalı vekili tarafından ıslah dilekçesine karşı yöntemine uygun biçimde süresinde zamanaşımı def"i ileri sürülmüştür. Her ne kadar mahkemece 6100 sayılı Kanun"un 176. ve 177. md. uyarınca ıslahın ayrı bir dava olmadığı, tahkikat bitimine kadar ıslahın mümkün olduğu ve ıslaha karşı zamanaşımı def"inde bulunulamayacağı belirtilmiş ise de davacı tarafından fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak kısmi dava açıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; ıslaha karşı zamanaşımı def"i değerlendirilerek, gerekirse bilirkişiden ek rapor alınmak sureti ile dava konusu fazla çalışma alacağı; ıslah tarihinden geriye doğru beş yıllık süre için hesaplanmalı ve dava dilekçesi ile talep edilip zamanaşımına uğramayan miktar da eklenerek sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.