22. Hukuk Dairesi 2014/4788 E. , 2015/16808 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, Nisan 1999-29.09.2011 tarihleri arasında davalıya ait su deposunda 07:00-24:00 saatleri arasında çalıştığını, fazla çalışma yaptığını, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığını, sendika üyesi olduğunu, alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, kanuni süresi içinde davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma ve genel tatil çalışması yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma ve genel tatil çalışmasının ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışma ve genel tatil çalışmasının bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun ./..
dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille sözkonusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Fazla çalışma ve genel tatil çalışmasını yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İş yerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, mahkemece, davacının haftalık onyedibuçuk saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiş ise de, davacının su deposunda 07:00-24:00 saatleri arasında bekçilik yaptığını ileri sürdüğü, davacı tanıklarının, davacının gündüz kepçe operatörü olarak, akşamları bekçi olarak çalıştığını, su kuyusunda çalışma sisteminin yirmidört-kırksekiz saat esasına göre olduğunu, davacının bu sisteme dahil olmadığını, sürekli çalıştığını beyan etmişlerdir. Davacı ve tanıklarının beyanları yapılan iş ve çalışma saatleri konusunda uyuşmamaktadır. Bu durumda, iş yerinin kamu iş yeri olması kamu kurumlarında yapılan çalışmaların harcamaların ve gelir giderlerin kayıt ve belgeye bağlanmasının zorunlu olduğu, davalının cevap dilekçesinde iş yeri kayıtlarına dayanmış olması karşısında davacının, davalıya ait iş yerinde hangi bölümde hangi görevlerde çalıştığı belirlenerek, görevi ve bölümü belirlendikten sonra, nöbet çizelgeleri iş yeri belgeleri getirtilerek, mesai saatlerinin nasıl olduğu kamu iş yeri olan davalıdan sorularak, izinli ve raporlu olunan sürelerde dışlanarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, tanıkların hergün yirmidört saat çalışmaya dair soyut beyanları ve davacının iddiasına göre fazla çalışma ücretinin kabul edilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Sonuç :
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.