Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5346
Karar No: 2018/5910
Karar Tarihi: 20.11.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/5346 Esas 2018/5910 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı taraftan davalıya 35.000 TL bedelli bono verildiği, daha sonra ödemeler yapılmış olmasına rağmen davalı tarafından bononun tamamı üzerinden icra takibi başlatıldığı gerekçesiyle açılan menfi tespit davasında, mahkeme bilirkişi raporunda dava tarihi itibariyle tarafların alacak ve borç durumunu tespit etmediği için kararı bozmuştur. İİK'nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit davalarında tarafların alacak borç ve haklılık durumunun dava tarihi esas alınarak belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: İİK'nun 72. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2017/5346 E.  ,  2018/5910 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde her ne kadar davalı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş ise de duruşma isteminin miktardan reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davacı tarafından aralarındaki alacak borç ilişkisi nedeniyle davalıya 10/06/2010 tanzim, 10/09/2010 ödeme tarihli, 35.000,00 TL bedelli bononun imzalanarak verildiğini, davacının bonoya karşılık tanzim tarihinden sonra ödemeler yapmaya başladığını ve senet bedelinin büyük bir kısmını ödediğini, buna karşın davalı tarafından bono bedelinin tamamı üzerinden davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını ileri sürerek, davacının davalıya takibe konu yapılan miktar kadar borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, bonoya dayalı yapılan icra takibinde, takip tarihi itibariyle davacının davalı tarafa 36.669,33 TL borçlu bulunduğu, takip tarihi itibariyle davacının senet borcundan mahsup edilebilecek bir ödeme tutarı bulunmadığı, icra takibinden sonra 21/12/2010 tarihinde yapılan 3.280,00 TL"lik ödemenin icra dosyası hesabında nazara alınacağı, bakiye borcun ödendiğine ilişkin dosyaya her hangi bir belge ibraz edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine,Dairemizin 07.04.2014 gün 2014/4252 E - 2014/6641 K. sayılı ilamında: “Davacı dava konusu bono bedelini muhtelif tarihlerde gönderdiği banka havaleleriyle kısmen ödediğini iddia etmiş, davalı ise yapılan ödemelerin bonoyla ilgili olmadığını, başka bir borca yönelik bulunduğunu savunmuştur. Havale tarihlerinin büyük bir kısmı bononun tanzim tarihinden sonra olduğuna göre, ödemelerin başka bir borca yönelik olduğunu davalının usulen kanıtlaması gerekmektedir. Başka bir ifade ile somut olayda ispat yükü davalı taraftadır. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.”gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava icra takibine konu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İİK"nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarında tarafların alacak borç ve haklılık durumunun dava tarihi esas alınarak belirlenmesi gerekir.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu dava tarihi itibari ile tarafların alacak ve borç durumunu tespit etmemiş,dava tarihinden sonraki döneme ilişkin hesaplamalar yapmış olup bu husus doğru değildir. Mahkemece dava tarihi itibariyle tarafların alacak ve borç durumunu belirtir bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmekte olup yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi