14. Hukuk Dairesi 2012/6604 E. , 2012/7205 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 30.09.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, murisi "...oğlu ..."in paydaş olduğu 2743 ve 2750 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında murisin baba adının "..." olarak yazıldığını ileri sürerek, baba adının "..." olarak düzeltilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava kabul edilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı,kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
Tapu Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır.
Dosya içerisinde bulunan dava konusu 2743 ve 2750 parsel sayılı taşınmazların tutanak suretlerinin incelenmesinden, dava konusu taşınmazların 1953 yılında yapılan tapulaması sırasında Eylül 288 tarih 110 no"lu tapu kaydı ile ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ya ait olduğu, 40 sene önce aralarında yaptıkları rızai taksimle taşınmazların ..."e düştüğü, ..."in de 30 sene kadar önce ölümü ile evlatları ... ve ..."ye kaldığı belirtilmek suretiyle tespit yapıldığı anlaşılmıştır. ..."un nüfus aile kayıt tablosunun incelenmesinden ise; babasının ..., annesinin ... olduğu, ..."un kardeşi olduğu belirtilen ..."nün babasının ..., annesinin ise Anşa olduğu anlaşılmıştır. Görüldüğü gibi, dava konusu taşınmazların edinme nedeninde ... ve ..."un kardeş oldukları belirtilmekte ise de, nüfus aile kayıtlarına göre kardeş değillerdir. Mahkemece açıklanan bu çelişki giderilmemiş, eksik inceleme ve soruşturma ile karar vermiştir.
Hal böyle olunca mahkemece yapılması gereken iş; mülkiyet nakline yol açmamak için yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde araştırma ve soruşturma yapılarak tapulama tutanaklarında yazılı edinme nedeni ile nüfus kayıtları arasında irtibat kurulmak suretiyle açıklanan çelişki giderilmeli, davacının murisi "...oğlu ..." ile tapu kayıt maliki "... oğlu ...
..."in aynı kişi olup olmadığı kesin olarak saptanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Kararın açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.