Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2019/6629
Karar No: 2021/1920
Karar Tarihi: 26.04.2021

Danıştay 10. Daire 2019/6629 Esas 2021/1920 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6629
Karar No : 2021/1920

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1-…
2- …
VEKİLLERİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı (… Kurumu)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMLERİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, yanlış teşhis ve tedavi sonucu oğullarının öldüğünden bahisle her birisi için 50.000,00 TL olmak üzere 100.000,00 TL manevi tazminatın ölüm tarihi olan 24/01/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; adli yargı yerince alınan Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu'nun … tarihli ve … sayılı raporunda "...22.01.2012 tarihinde … Devlet Hastanesinde ayakta direkt batın grafisi ve gaitada gizli kan bakılması sonrası kuvvetli nekrotizan enterokolit şüphesi nedeniyle hastanın tedavisine 8 saat gibi gecikmeyle başlandığı, ölüm mortalitesi yüksek bir hastalıkta antibiyotik tedavisinin başlanmasında kısa süreli gecikmenin hastadaki mortaliteye etkisinin sınırlı olduğu, pediatri uzmanının antibiyotiğe geç başlaması nedeniyle kusurlu olduğu, gece nöbetinde uygun antibiyotiğe başlanması halinde bebeğin kurtulma ihtimalinin %10 olduğu... " şeklinde görüş verildiği, adli tıp raporu ile tedavideki eksiklik vurgulandığından, davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle davacıların oğlunun ölmesinden doğan acı ve üzüntünün kısmen de olsa tatmin edilmesi amacıyla her bir davacı için 10.000,00 TL olmak üzere 20.000,00 TL'lik manevi tazminat talebinin kabulü, kalan kısmın ise reddine, kabul edilen tazminatın idareye başvuru tarihi olan 23/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine, karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, hükmedilen manevi tazminatın yaşanan olayın ağırlığını ortaya koymaktan uzak, kusurlu eylemi özendirecek bir miktar olduğu, faizin haksız fiil tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği, reddedilen manevi tazminat ve faiz yönünden kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. Davalı idare tarafından, gerek Adli Tıp Kurumu raporunda gerek kendilerince hazırlatılan uzman raporunda vurgulandığı üzere çocuğun kurtulma olasılığının %10 olduğu, ölüm riskinin %90 olduğu, prematüre çocuklarda enfeksiyonun yüksek olduğu, tedaviye iştirak eden sağlık personeline atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığı, eylem ile sonuç arasında illiyet bağının varlığından söz edilemeyeceğinden manevi tazminat talebinin reddi gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesi'nce, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na ekli (I) sayılı cetvelde yer aldığı cihetle 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 2/1-ç ve 6/1 maddeleri uyarınca taraf sıfatını haiz bulunduğundan bakılan davada hasım mevkiine alınan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun, 25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 203/1-ğ maddesi ile 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na ekli (I) sayılı cetvelden çıkartılarak anılan Kanun Hükmünde Kararname'nin 184. maddesi ile Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü adıyla Sağlık Bakanlığı'nın hizmet birimi olarak teşkilatlandırıldığı anlaşıldığından, dosya Sağlık Bakanlığı husumetiyle ele alınıp, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenerek dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Davacıların oğlunun 17/01/2012 tarihinde prematüre bebek olarak doğduğu, 22/01/2012 tarihinde genel durumu bozulduğu için … Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edildiği, orada bağırsak perforasyonu+ NEC yönünden takip edildiği, 23/01/2012 tarihinde NEK+ intestinal perferasyon nedeniyle takip edildiği ve hastanın genel durumunun kötü olduğunun belirtildiği, aynı gün 03.30'da prematüre doğum ve komplikasyonları (nekrotizan enterokolit) ile gelişen bağırsak perforasyonu nedeniyle bebeğin öldüğü, yanlış teşhis ve tedavi sonucu oğullarının öldüğü ve davalı idarenin hizmet kusuru olduğundan bahisle tazminat ödenmesi istemiyle 23/11/2012 tarihinde davalı idareye başvuru yapıldığı, başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine her bir davacı için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın ölüm tarihi olan 24/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesiyle "bilirkişi" konusunda atıfta bulunulan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 450. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve aynı Kanun'un 447. maddesinin 2. fıkrası ile mevzuatta 1086 sayılı Kanun'a yapılan atıfların, 6100 sayılı Kanun'un bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
6100 sayılı Kanun'un "Bilirkişi raporunun verilmesi" başlıklı 280. maddesinde; bilirkişinin, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye vereceği; raporun verildiği tarihin rapora yazılacağı ve duruşma gününden önce birer örneğinin taraflara tebliğ edileceği, "Bilirkişi raporuna itiraz" başlıklı 281. maddesinin 1. fıkrasında ise; tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda aktarılan düzenlemeler uyarınca, Mahkemelerce esas hakkında karar verilmeden önce, bilirkişi raporunun birer örneğinin taraflara tebliğ edilmesi ve bilirkişi raporuna tarafların itiraz edebilmelerine olanak tanınması, uygulanması zorunlu bir usul kuralıdır.
Dava dosyanın incelenmesinden; davaya konu olay nedeniyle çocuk hekimi …hakkında …Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma dosyasında Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'ndan alınan … tarih ve … karar sayılı rapor ile, ilgili hekimin kusurlandırıldığı İdare Mahkemesince ara kararı ile istenilen bu raporun hükme esas alındığı ancak raporların birer örneği taraflara tebliğ edilmeden esas hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmeden ve taraflara raporlara itiraz hakkı tanınmadan, hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanması suretiyle davanın esası hakkında karar verilmesi usul hükümlerine ve adil yargılanma hakkı kapsamında çelişmeli yargılama ilkesine aykırılık oluşturmaktadır. .
Öte yandan, davacıların bebeğinin yapılan uygulamalarda idarenin hizmet kusuru bulunması sebebiyle vefat ettiğinden bahisle uğranıldığı iddia edilen zarara karşılık olan 100.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi isteminden kaynaklanan işbu davanın ihbarı için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesi ile anılan maddenin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 61. ve devamı maddeleri hükümleri uyarınca gerekli koşulların oluştuğu anlaşılmakta olup, Mahkemece, esastan yeniden karar verilirken dava konusu olayda idare ile arasında rücu ilişkisi doğabilecek kişi veya kişilerin tespit edilerek davanın res'en ilgililere davaya müdahil olabilme haklarını kullanabilmelerini teminen davanın ihbarı gerektiği açıktır.
Bu itibarla, söz konusu raporların taraflara tebliğ edilmek suretiyle karar verilmesi ve rücu ilişkisi olacak sağlık personeline de davanın ihbarı gerekeceğinden söz konusu usul işletilmeden verilen davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında bu yönden hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi