Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/6440 Esas 2012/7197 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/6440
Karar No: 2012/7197
Karar Tarihi: 21.05.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/6440 Esas 2012/7197 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/6440 E.  ,  2012/7197 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.08.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Banka vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı 1/2" şer paylarla davalılar babası ... ve amcası ... adlarına kayıtlı 1032 parsel numaralı taşınmazdaki babasına ait payın zeminde haricen yapılan ifrazla belirlenen kısmın babası tarafından kendisine verildiğini ve bu bölüm üzerine kendi emek ve masrafıyla iki katlı ev ve müştemilatı yaptığını bildirerek, bu bölümün mülkiyetinin müstakilen kendi adına tapuya tescilini, bu isteminin hukuken olanaklı bulunmaması halinde emek ve masrafı ile yaptığı ev ve müştemilatının kendisi tarafından yapıldığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; inşaatın iyiniyetle yapıldığına kanaat getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine karar dairemizce özetle “.... davacının “B” ile gösterilen bölümdeki binaları burasının mülkiyetinin kendisine aktarılacağı düşüncesiyle yaptığını gösterir. Bu nedenledir ki davada subjektif (iyiniyet) unsurun varlığını kabulde zaruret vardır. Bu olgunun bulunmadığı yolundaki gerekçe yerinde görülmemiştir.
    Mahkemece yapılacak iş; yerinde yeniden keşif yapılarak mevcut binaların bulunduğu alanın köy yerleşim bölgesinde kalıp kalmadığı ve 3094 Sayılı İmar Yasası uyarınca önceki keşifte belirlendiği şekilde ikiye ifrazının mümkün bulunup bulunmadığı hususunda uzman bilirkişiden rapor alınarak
    ifrazı mümkün ise “B” işaretli bölümünün müstakilen davacı, “A” işaretli bölümünün de ... adına müstakilen tescillerine karar vermek, ifrazı olanaklı değil ise parselin “B” bölümünde yapılan bina ve müştemilatının davalı tarafça yapılmış bulunduğunun tesbiti ile o yolda hüküm oluşturmak gerekirken..” gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak bilirkişiye yaptırılan incelemede, taşınmazın ifrazının mümkün olduğunun bildirilmesi üzerine dava kabul edilip “1032 parsel sayılı taşınmazın B kısmının ifrazı ile müstakilen davacı adına tapuya tesciline, A kısmının ifrazı ile müstakilen davalı ... adına tapuya tesciline...” karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı banka vekili temyiz etmiştir.
    Davalı Ziraat Bankası davaya konu 1032 parsel sayılı taşınmazda haciz lehtarıdır. Mahkemece taşınmazın 22.6.2006 tarihli fen bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde A ve B ile işaretli kısımlara bölünüp iki ayrı parsel numarası altında davacı ve davalı ... adlarına tesciline karar verildiği halde, 1032 parsel sayılı taşınmazda davalı ... payı üzerindeki davalı banka lehine konulan şerhin akıbetine dair bir saptama yapılmamıştır. Bu durum davalı bankanın hak kaybına neden olacağından ... adına ifrazen oluşacak taşınmazın davalı banka lehine haciz şerhiyle yükümlü olarak davalı ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.