9. Hukuk Dairesi 2010/39298 E. , 2013/265 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı ve karşı davalı, kıdem tazminatı, izin ücreti, hafta tatili ücreti ile son ay ücret alacaklarının ödetilmesine, davalı ve karşı davacı ise ihbar tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, her iki davayı da hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı (karşı davalı), davalıya (karşı davacıya) ait özel hastanede insan kaynakları müdürü olarak 19.03.2004-16.06.2008 arasında çalıştığını, davalı (karşı davacı) şirketin kurucu ortağının oğlu tarafından kendisine hakaret edilmesi üzerine haklı nedenle sözleşmeyi feshettiğini iddia ederek, kıdem tazminatı, son ay ücreti, yıllık izin ücreti ve hafta tatili ücretinin ödetilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı (karşı davacı), daavcının (karşı davalının) tartıştığını söylediği kişinin şirkette resmi bir görevinin olmadığını, sadece şirket ortağının oğlu olduğunu, feshin haksız olduğunu savunarak asıl davanın reddi ile karşı davasında talep ettiği ihbar tazminatının ödetilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının (karşı davalının) haklı nedenle fesih iddiasını ispat edemediğinden asıl davadaki kıdem tazminatı talebinin reddine ve diğer taleplerin kabulüne, karşı davadaki ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı ve karşı davacının tüm, davacı ve karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İşçinin, iş sözleşmesini, kendisi veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde söz veya davranışları bulunan işveren sebebiyle feshedip feshetmediği taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (b) alt bendi gereğince, işverenin işçiye veya aile üyelerinden birine hakaret etmesi, sövme fiilini işlemesi, sarkıntılıkta bulunması, işçiye iş sözleşmesini haklı fesih imkânı verir. Şeref ve namusa dokunacak söz ve davranışların, işveren veya işveren vekili tarafından gerçekleştirilmiş olması hukukî sonucu değiştirmez. Bu eylemlerin Türk Ceza Kanunu"na göre suç teşkil etmesi de şart değildir.
İşçinin ya da ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak söz, davranış veya eylemin, işverenin diğer bir işçisi tarafından gerçekleştirilmiş olması, kural olarak işçiye iş sözleşmesini haklı fesih imkânı vermez. Ancak, şeref ve namusa dokunan söz ve davranışlardan haberdar olan işverenin, eylemin tekrarlanmaması yönünde gerekli önlemleri alması, işçiyi gözetme borcunun gereği olarak zorunludur.
Somut olayda davacı, temerrüt ihtarında ve dava dilekçesinde, şirket ortağının oğlu olan ......... tarafından kendisine hakaret edilmesi üzerine iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatının ödetilmesini istemiştir.
Davalı taraf ise, temerrüt ihtarına verdiği cevapta tartışma olgusunu reddetmekle birlikte davaya cevap dilekçesinde tevilli olarak kabul etmiştir.
Bir kısım davalı tanıkları, davacı ile tartışan ......... isimli kişinin, işveren şirketin kurucu ortağının oğlu olup, genel müdürün danışmanlığını yaptığını beyan etmişlerdir.
......... isimli kişinin işyerinde genel müdürün danışmanlığını yapması, şirket kurucusunun oğlu olması ve işveren vekili gibi hareket etmesi, işyerinde insan kaynakları müdürü olarak çalışıp 4 yıl kıdemi olan bir kişinin hiçbir sebep yokken tazminatlarını alamayacak şekilde işini bırakmasının olağan yaşam kurallarına aykırı olması birlikte değerlendirildiğinde iş sözleşmesinin davacı (karşı davalı) tarafından İş Kanunu"nun 24/II-b maddesi uyarınca haklı nedenle bildirimsiz olarak feshedildiği sonucuna varılarak davacının (karşı davalının) kıdem tazminatı isteğinin kabulüne ve karşı davadaki ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davacı(karşı davalı) işçi tarafından yapılan feshin haksız kabul edilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.01.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.