13. Hukuk Dairesi 2019/2277 E. , 2020/2697 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince murafaasız, davalı vekilince murafaa talepli olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Murafaa için belirlenen günde duruşmalı temyiz eden davalı vekili avukat ... geldi. Temyiz eden davacı vekili avukat ... için çıkarılan tebligata verilen cevapta adresten taşınmış olduğu gerekçesi ile tebliğ edilemediği görüldü. Duruşma isteyen tarafın duruşma talebinden vazgeçtiğini beyan etmesi üzerine incelenmenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile imzaladıkları “... Sitesi konut projesi inşaat ve satış vaadi sözleşmesi” ile 360.000 TL bedelle bir adet daire satın aldığını, satış bedelini ödediğini ve 19.09.2013 tarihinde kat irtifakı tapusunu aldığını, davalının bu proje için oluşturduğu internet sitesinde lüks konut olacağının taahhüt edildiğini, satış vaadi sözleşmesinin 2. maddesine göre de davalının birinci sınıf konut yapma taahhüdü altına girdiğini ve buna göre bedel tahsil ettiğini, ancak inşaat bitirilip daire tapusu verildiğinde dairenin taahhüt edilen lüks konutlarla hiç ilgisinin olmadığını, en ucuz malzeme ile yapıldığını gördüğünü, teslim alır almaz davalı ile irtibata geçtiğini, ancak sonuç alamadığını ileri sürerek ödemiş olduğu bedelden ayıplı ifa nedeniyle şimdilik 50.000 TL indirim yapılarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, yapılan konutların taahhüt edilen niteliklere sahip olduğunu, herhangi bir ayıp ya da eksik iş bulunmadığını, aksi kabul edilse dahi davacının ihbar yükümlülüğüne uymadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece önceki karara ilişkin Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, açılan davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 26.685,00-TL nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davanın taraflarınca temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eldeki dava ile davalıdan satın almış olduğu daire mevcut ayıplar ve eksikler nedeniyle oluşan değer kaybının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiş, Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, yapılan işlerin sözleşmede taahhüt edilen nitelikte olmadığı ve bilirkişilerce tespit edilen kusurların eksik iş niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 26.685 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde davacı tarafça gerek hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi ile ve gerekse temyiz dilekçesi ile benzer dosyalarda alınan ve temyiz incelemesinden de geçerek kesinleşmiş olan hüküm ve o hükümlere esas teşkil eden bilirkişi raporları ile dava konusu edilen aynı nitelikteki taşınmazlara aynı ayıplar için daha yüksek meblağlarda bedel indirimi oranlarının ve bedellerinin belrilenmiş olduğunun ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır. Davacının somut gerekçeye dayalı bu itirazı karşılanmamış olup mahkemece yapılacak iş; davacı vekilinin itiraz ve temyiz dilekçeleri ile dile getirmiş olduğu mahkeme dosyalarının dosya arasına alınarak bu husustaki davacı itirazlarını karşılayacak mahiyette ve konusunda uzman üç bilirkişiden oluşturulacak heyet eliyle taraf ve yargı denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 456,00 TL harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu davacı yönünden kapalı, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu davalı yönünden açık olmak üzere, 25/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi