22. Hukuk Dairesi 2014/5232 E. , 2015/16752 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davac, kıdem ve itibar tazmiantı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, iş sözleşmesinin yapılandırma kapsamında feshedildiğini haklarının ödendiğini alacak isteklerinin yerinde olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir,
2-Anayasanın 141. maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve kanuni düzenlemeler gereğince hakimin, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca kanuni unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut olayda, haber kameramanı olan davacı fazla çalışına, genel tatil ve ücret alacaklarının zamanında ödenmemesi sebebiyle %5 fazlasını da talep etmiş olup mahkemece bu alacak istekleri üzerinden %80 indirim yapılması gerektiği kabul edilerek bu oran gerekçede açıkça yazılmıştır. Ancak bu isteklerle ilgili hüküm kurulurken yapılan indirimin %95 oranında yapıldığı görülmekle gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşmuştur. Mahkemece uygulanan ve kabul edildiği gerekçede açıklanan indirim oranı arasında çelişki oluşacak şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur
3-Yargıtayın yerleşik uygulmasına göre %5 fazla ödeme tutarlarından yapılan indirim sonucu reddine karar verilen miktar bakımından davalının kendisini vekille temsil ettirmesi durumunda davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemelidir. Mahkemece %5 fazla ödemelerden yapılan takdiri indirim sebebiyle reddedilen kısımlar için davacı aleyhine avukaltık ücreti verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
4-6100 sayılı Kanun"un yargılama giderlerine hükmedilmesi başlıklı 332. maddesinde; yargılama giderlerine, mahkemece re"sen hükmedileceği, yargılama gidenlerinin tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümünin hüküm altında gösterileceği, hüküm tarihinden sonra yapılan yargılama giderlerinin ise hangi tarafın ödeyeceği, miktarı ve dökümü ile bu giderlerin hangi tarafa yükletileceğinin, ilamın altına yazılması gerektiği açıklanmıştır.
Somut olayda davacı vekili yargı harçları ile birlikte yargılama giderlerinin toplam 1.708,14 TL olduğu halde mahkemece 1.070,29 TL olarak kabul edildiğini ileri sürmüştür. Yargılama giderleri konusunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 332. maddesinde açıklandığı üzere giderlerin hüküm altına masraf türüne göre dökümü yapılarak şeffaf ve denetime açık şekilde gösterilmesi gerekir. Mahkemece tarafların yaptığı yargılama gidelerinin dikkate alınıp alınmadığı veya hangilerinin alındığının denetime tabi olacak şekilde hüküm altında gösterilmemesi bozma nedenidir.
Sonuç :
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.