Esas No: 2019/6448
Karar No: 2021/1885
Karar Tarihi: 26.04.2021
Danıştay 10. Daire 2019/6448 Esas 2021/1885 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6448
Karar No : 2021/1885
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …'e Velayeten
… ve …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, davalı idareye ait hastaneye karın ağrısı şikayetiyle başvurması üzerine apendektomi teşhisi konularak ameliyat edildiği, ameliyat sonrasında şikayetlerinin artması nedeniyle bir çok kez davalı idareye ait hastaneye başvurduğu, ancak gerekli teşhisin konulmadığı, bunun üzerine Hacettepe Üniversitesi Çocuk Hastanesine başvurduğu, burada yapılan ameliyat sonrasında omentumun serbest kalmasıyla, sağdan çıkan kolonu ve çekumu sarmış olması nedeniyle kalın bağırsağının 15 cm'lik kısmının işlevini kaybettiğinin anlaşıldığından bahisle uğranılan zararlara karşılık 150.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminatın 06/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olaya yönelik olarak Adli Tıp Kurumunca düzenlenmiş 24/04/2014 kayıt tarihli raporda, kişiye konulan tanı ve uygulanan operasyon endikasyonunun tıp kurallarına uygun olduğu, şahsa akut batın nedeniyle apendektomi operasyonu yapıldığı, preop ve postop komplikasyonla karşılaşılmadığı, histapatolojik incelemede akut apandisitin doğrulandığı yaklaşık 3 ay sonra ameliyat olduğu sağlık kurumuna yeniden müracaat ettiği, burada kendisine karın ağrısı etiyolojisi açısından yapılması ve uygulanması gerekli olan klinik konsültasyon ve tıbbi tetkiklerin yapıldığı, ancak sonuçlarının karın ağrısı nedenini açıklığa kavuşturma hususunda net verifikasyonun sağlanamadığı, sonrasında laparatomi kararının alındığı, ailenin kararı ile operasyonun kabul edilmediği, 03/12/2010 tarihinde Hacettepe Üniversitesinde karın ağrısı etyolojisi açısından incelenmek üzere yatırıldığı, gerekli konsültasyon ve tetkiklerin yapıldığı, 17/12/2010 tarihinde laparatomi yapıldığı, batın içerisinde karın ağrısına neden olabilecek net bir patoloji tespit olunmadığı, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılan laparatomide omentumun sağdan çıkan kolon ve çekumu sarmış olarak görüldüğü batın içi operasyonlar sonrası omentum dokusunun operasyon bölgesinde sıklıkla yapışıklıklara neden olabileceğinin tıbben bilindiği, bu yapışıklığın yapılan 1. operasyon sonrası gelişebilecek komplikasyonlardan olduğu cihetle hastanın tetkik, takip ve klinik uygulamalarının tıp kurallarına uygun olduğu ilgili idareye ve tedavi eden sağlık personeline kusur atfedilemediği yönünde görüş bildirildiği, Mahkemenin 02/07/2014 tarihli ara kararı ile, davacıya konulan apandisit teşhisinin ve sonrasında uygulanan operasyonun tıp kurallarına uygun olup olmadığı, davacının apendoktomi operasyonu sonrasında karın ağrısı şikayetiyle davalı idareye bir çok kez başvurmasına ve aradan uzunca bir zaman geçmesine rağmen uygun teşhisin konulamayarak, gerekli tedaviye başlanmamış olmasının kusur oluşturup oluşturmadığının, bu durumun (geç teşhisin) rahatsızlığını artırıp artırmadığı hususlarının açıklığa kavuşturulması amacıyla alınan 13/02/2015 kayıt tarihli ek raporda, ...'ün Gazi Üniversitesi Hastanesine operasyon sonrası başvurularında gerekli tetkiklerin yapıldığı ve önerilerde bulunulduğu, takibinde 02/12/2010 tarihli yatışında tanısal laparaskopi yapılmasına karar verildiği, ailenin kendi isteği ile hastaneden ayrıldığı, 03/12/2010 tarihinde Hacettepe Üniversitesinde karın ağrısı etyolojisi açısından incelenmek üzere yatırıldığı, gerekli konsültasyon ve tetkiklerin yapıldığı, 17/12/2010 tarihinde laparatomi yapıldığı, omentumun sağdan çıkan kolon ve çekumu sarmış olarak görüldüğü, batın içi operasyonlar sonrası omentum dokusunun operasyon bölgesinde sıklıkla yapışıklıklara neden olabileceğinin tıbben bilindiği, bu yapışıklığın yapılan 1. operasyon sonrası gelişebilecek komplikasyonlardan olduğu, operasyondan yaklaşık 3 ay sonra meydana gelen şikayetlerle ilgili tetkik ve incelemelerde bulunulduğu, tanı sürecinin uzamasının ek bir zarar oluşturduğunun tıbbi delillerinin mevcut olmadığı cihetle hastanın tetkik, operasyon sonrası takip ve klinik uygulamalarının tıp kurallarına uygun olduğu ilgili idareye ve tedavi eden sağlık personeline kusur atfedilemediği yönünde görüş bildirildiği, olayda, dava dosyasında yer alan tüm bilgi ve belgeler ile anılan raporlarda yer alan tespitler dikkate alındığında, davacının karın ağrısı şikayetiyle başvurmuş olduğu davalı idareye ait hastanede yapılan tetkik, tedavi, ameliyat ve ameliyat sonrası takip ve klinik uygulamaların tıp kurallarına uygun olduğu, dolayısıyla davalı idareye hizmet verme açısından bir kusur yüklenemeyeceği anlaşıldığından, davacının uğramış olduğunu iddia ettiği maddi ve manevi zararların davalı idarece tazmini cihetine gidilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dosyadaki raporların eksik, hatalı ve çelişkili olduğu, apandisit teşhisinin hatalı olduğu, tetkiklerin de hatalı sonuç verdiği, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi kayıtlarının getirtilerek karşılaştırmalı şekilde değerlendirme yapılması gerektiği, laparaskopi ile laparatomi işlemlerinin birbirinden çok farklı olduğu, bağırsak rahatsızlığı nedeniyle laparaskopi uygulamasının sakıncalı olduğu, Adli Tıp Kurumu raporunda Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde laparaskopi önerilmesine rağmen laparatomi kararı alındığının belirtildiği, hastaneye pek çok başvuruya rağmen teşhiş konulamadığı, ameliyattan beş ay sonra Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde omentum dokusundaki yapışıklıkların giderildiği, şikayetlerinin hala devam ettiği, kendisinin hastaneye sevki ile yeniden rapor aldırılması gerektiği, ek raporun, itirazları karşılar nitelikte olmadığı, tanı sürecinin uzamasının ek bir zarar oluşturup oluşturmadığı konusunda gerekli inceleme ve araştırma yapılmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının karın ağrısı şikayetiyle başvurduğu davalı idareye ait hastanede yapılan tetkik, tedavi, ameliyat ve ameliyat sonrası takip ve klinik uygulamaların tıp kurallarına uygun olduğu, laparatominin açık ameliyat, laparaskopinin kapalı ameliyat olduğu, kapalı ameliyatın çok daha düşük riskleri olduğu, nitekim davacıya bu işlemin uygulanmadığı, apandisit ameliyatından üç ay sonra karın ağrısı yakınmasıyla başvurduğu, ağrının geçmemesi üzerine yatarak takip edildiği, bu sürede pek çok genel ve özel tetkiklerin yapıldığı, devam eden karın ağrısını açıklayıcı müspet bir veri elde edilemediği, bazı tetkikleri ayaktan yaptırmak üzere de kendi isteğiyle taburcu edildiği, öngörülen laparaskopik incelemenin hastanın velisinin müdahalesiyle başlatılamadığı, çıkış imzası dahi atmadan hastaneyi terk ettikleri, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine gittiklerinde de hastaya yatış verilerek 14 günlük sürede incelemeler yapıldıktan sonra aynı noktaya gelindiği, laparatomide de şikayetleri açıklayıcı herhangi bulguya rastlanmadığı, hastanın şikayetlerinin kalın bağırsak rezeksiyonu yapılmadan düzelmesinin de bu şikayetlerin dava konusu olaydan bağımsız olduğunu gösterdiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.