Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/9997 Esas 2017/10833 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9997
Karar No: 2017/10833
Karar Tarihi: 17.04.2017

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/9997 Esas 2017/10833 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2016/9997 E.  ,  2017/10833 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare ile davalı ... vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -

    Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ile davalılardan ... vekillerince temyiz edilmiştir.
    Arazi niteliğindeki ...Köyü 523 parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle mülkiyet kamulaştırmasına konu olan pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
    1-) Acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele 14.12.2014 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiği gözetilmeden, faiz başlangıç tarihinin hataen 14.01.2015 olarak belirlenmesi,
    2-) Davanın niteliği gereği kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    3-) Davanın niteliği gereği her iki taraf lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
    a-) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 no’lu bendindeki (14/01/2015) tarihinin çıkartılmasına, yerine (14/12/2014) tarihinin yazılmasına,
    b-) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin 9 ve 10 no’lu bentlerinin hükümden çıkartılmasına, yerine (Kendilerini vekille temsil ettiren davalılar lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 1.500,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı idareden alınarak davalılara verilmesine) cümlesinin yazılmasına,
    c-) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Davacı idare kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.500-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacı idareye verilmesine,) cümlesinin yazılmasına,
    Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.