7. Hukuk Dairesi 2015/42291 E. , 2016/6970 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe İade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacı işçinin 14.11.2011 tarihinde başladığı çalışmasına paketleme işçisi olarak devam etmekteyken şirket yöneticileri hakkında Cumhuriyet Savcılığına asılsız suç duyurunda bulunacağını belirttiği ve bu konuda savunma vermediğinin tespit edildiği gerekçesiyle İş Kanunu 25/II b,d,ı bentlerine göre iş akdinin haklı nedenle sona erdirildiği belirtilmişse de feshin asıl nedeninin davacının sendika üyesi olup sendikal faaliyette bulunması ve kendisine baskı uygulayan işyeri yetkililerini Cumhuriyet Savcılığına şikayeti olduğunu, davacının sendika üyeliğinden istifa etmemesi üzerinde akciğer rahatsızlığı nedeniyle engelli kadrosunda çalıştığı işverence bilinmesine rağmen davacının baskı amaçlı ..... fabrikasında görevlendirildiğini, fabrikadaki üretimden kaynaklı kokunun rahatsızlığını tetiklemesi üzerine bu kez de çay ocağında görevlendirildiğini, 3 ay sonra yeniden paketleme işine verildiğini, sürekli görev yerinin değiştirileceği söylenerek baskı yapıldığını, engelli olan davacıya fazla mesai baskısı yapıldığını, fazla mesaiye kalmadığı ve hedefi tuturamadığı takdirde bölümünün değiştirileceği söylenerek asılsız tutanaklar tutulduğunu, bu nedenle davacının yasal hakkını kullanarak işveren vekilleri .... ve .... hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, işverence feshin sendikal nedenle ve davacının hak araması nedenleriyle yapıldığını belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine, 6356 sayılı Yasanın 25. maddesi uyarıca 1 yıllık ücret tutarında sendikal tazminata mahkeme aksi kanaatte ise işe başlatmama tazminatının 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21/3 maddesi uyarınca davacı işçinin 8 aylık ücreti tutarında belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, davacının bölüm içi disiplin konusunda daha önce uyarılmasına rağmen çalıştığı bölümde iş disiplinini bozan hal ve hareketlerine devam etmesi, işverenin koymuş olduğu iş kurallarına uymaması, ve bu disiplinsiz davranışlarına tüm uyarılara rağmen ısrarla devam etmesi sebebiyle haklı nedenle son verildiğini, 24.10.2014 tarihli yapılan görüşmede firma teknik müdürü .... ile yapacağı görüşmeden sonra kıdem ve ihbar tazminatı ödenecek şekilde iş akdinin feshedilmemesi halinde .... hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacağını belirttiği ve bunu ....."ın bulunduğu ortamda ikrar ettiğinin tutanağa bağlandığını, bu hususa dair savunması varsa vermesi için savunma talebinde bulunulmasına rağmen savunma istem yazısını tebliğden imtina ederek savunma vermediğini, feshin sendikal nedene dayanmadığını belirterek iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının dayanaksız şikayetleri, davacı tanığınca doğrulanan kısasa kısas 3 günde bir rapor alırım şekline konuşmalar, talepleri kabul edilmezse savcılığa, mahkemeye başvuracağı şeklindeki söylemleri dikkate alındığında taraflar arasında güvenin zedelendiğinin sabit olduğu, bu durumun 4857 sayılı Yasanın 24/II-e maddesinde belirtilen doğruluğa ve bağlılığa uymayan davranış boyutuna varmasa bile bu aşamadan sonra sarsılan güven nedeniyle işverenden iş akdini devam ettirmesini beklemek olağan çalışma hayatına ve hakkaniyete uygun düşmeyeceği, fesih haklı nedenlere dayanmasa bile davacı işçinin, davranışlarından kaynaklı 4857 sayılı Yasanın 18. maddesi kapsamında geçerli nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18/3.c maddesi uyarınca işçinin “Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılması” nedeni ile iş sözleşmesinin feshi, geçersiz fesih nedeni olarak belirtilmiştir. Hak arama nedeni olarak nitelendirilen bu nedenle iş sözleşmesinin feshi geçersiz sayılacaktır.
Aynı Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az 4, an çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerekir. Dairemizin yerleşik uygulaması gereği, iş güvencesi niteliğindeki bu tazminat işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmelidir. Maddenin alt ve üst sınırları aşılamaz. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31. maddesindeki sendikal nedenle yapılan fesihlerdir. Bu maddede sendikal neden halinde işe başlatmama tazminatının işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirleneceği açıklanmıştır. Dairemizin uygulaması bu yöndedir.
Dosya içeriğine göre somut uyuşmazlıkta davacı işçinin davalıya ait işyerinde 3 yıl 7 ay süreyle çalıştığı, 28.09.2012 tarihinde 01.10.2012-31.12.2012 tarihleri arasında ..... adresindeki işyerine 3 ay geçici süreyle gönderildiği, 07.11.2012 tarihinde 07.11.2012 tarihinden itibaren 3 ay süreyle çaycı olarak görevlendirildiğine dair kayıtlar bulunmaktadır. Davacı görev yeri değişikliklerinin baskı amaçlı yapıldığını, engelli olmasına rağmen mesaiye dikkat ettiği halde fazla çalışma yapması yönünde işverence baskı uygulandığını belirterek ....ne 14.06.2014 tarihinde şikayetçi olmuşsa da İşkur müfettişleri tarafından 01.06.2014-08.09.2014 tarihlerini kapsayan dönemde paketleme işçisi olarak çalıştığı ve fazla mesai yapmadığının tespitine dair tutanak tutmuştur. Raporda şikayet sonrası dönem değerlendirildiğinden eksik kalmıştır. Davacının çay saatine uymadığı gerekçesiyle tutanak tutulup savunması talep edilmişse de davacı toplu olarak çay saatine çıktıklarını beyanla iddiayı kabul etmemiştir. 09.09.2014 tarihli tutanağın iş müfettişlerinin geldiği sırada tutulduğu anlaşılmaktadır. 24.10.2014 tarihli tutanakta ise davacının kendisinin işten ayrılmak için talepte bulunduğu işverence istifa etmesi veya .... dan yazı getirmesinin istenildiği ve davacının ise tazminatının ödenmemesi halinde şikayetçi olacağını belirttiği yönünde tutanak tutulmuştur. Davacının işten ayrılmak istediğine dair yazılı bir beyanı dosyada bulunmamaktadır. Davacının engelli işçi olmasına rağmen diğer işçilerle aynı performansı gösterdiği, iş barışını bozan davranışlarının bulunmadığı davacı tanıklarınca ifade edilmiştir. Davalı tanıkları ise 24.10.2014 tarihli tutanağa ilişkin beyanda bulunmuşlardır.
Davalı tarafça 30.10.2014 tarihli fesih bildiriminde; "şirket yöneticilerimizden .... hakkında Cumhuriyet Savcılığına asılsız suç duyurusunda bulunacağınızı belirtmiş olduğunuz tespit edilmiştir. Çalışma barışına ve hukuka aykırı, kişileri mesnetsiz şekilde rahatsız edici bu fiiliniz konusunda savunma vermediğiniz tespit edilmiştir." denilerek davacının iş akdinin feshedildiği, ancak kişilerin adli veya idari makamlara başvuru veya şikayetinin haklı yada geçerli fesih nedeni olamayacağı, kaldı ki, asılsız şikayet kapsamının ne olduğunun işverence ispatlanamadığı bu nedenle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi isabetsiz olup, davacı temyizi yerindedir. Davacı her ne kadar feshin sendikal nedene dayandığını iddia etmişse de bu husus ispatlanamadığından davacının kıdemine göre işe başlatmama tazminatının 4 aylık brüt ücret tutarında belirlenmesi dosya içeriğine uygun düşecektir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4.Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5.Alınması gereken 29,20 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına,
6.Davacı tarafından yapılan toplam 146,60 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8.Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, 23.03.2016 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.