12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/16209 Karar No: 2010/30015 Karar Tarihi: 14.12.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/16209 Esas 2010/30015 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/16209 E. , 2010/30015 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana 4. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 15/04/2010 NUMARASI : 2010/415-2010/526
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 04.11.2008 tarih ve 2005/130 E., 2008/460 K. sayılı ilamında alacağın reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir. Borçlu tarafın alacaklı tarafça istenen faize karşı şikayeti üzerine mahkemece, 3095 sayılı Kanun"un 1. maddesinde 01.05.2005 tarihinde yapılan değişikle reeskont ibaresinin kaldırılmış ve yasal faizin %12 olarak belirlenmiş olduğundan bahisle, asıl alacağa ilamda belirtilen tarihten 30.04.2005 tarihine kadar reeskont faizi,01.05.2005 tarihinden itibaren de yasal faiz oranları olan %12 ve %9 faiz oranlarının uygulanması gerektiği belirtilerek icra emrinin ilama aykırı olarak düzenlenmesi nedeniyle icra takibinin iptaline karar verilmiştir. İlamın hüküm kısmının aynen infazı zorunlu olup, dar yetkili icra mahkemesi yorum yoluyla hüküm kısmını değiştiremez. (HGK"nun 08/10/1997 tarih ve 1997/12-517 Esas, 1997/776 Karar). Kaldı ki, HGK"nun 03/03/2010 tarih, 2010/12-124 Esas sayılı kararı ile de yasal faiz ile reeskont faizinin aynı anlamı taşımayacağı, reeskont faizinin yasal faizden farklı olup, cari ve geçerli olduğu karar altına alınmıştır. Takip dayanağı ilamda da açıkça reeskont faiz oranlarının uygulanmasına karar verilmiş olup, bu oranların uygulanması gerekir. O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan ilkelere uygun olarak, T.C.Merkez Bankası"nın reeskont faiz oranlarına göre bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de, icra emrinin ilama aykırılığından takibin iptaline karar verilmesi de doğru değildir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.