20. Hukuk Dairesi 2016/3128 E. , 2018/763 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 07/02/2014 havale tarihli dava dilekçesi ile müvekkilinin Siverek ilçesi, ... mevkii 518 parselde kayıtlı arsa vasıflı 4200 m2 yüzölçümündeki taşınmazı 04/08/2011tarihinde tapu kaydına güvenerek satın aldığını ancak 08/02/2013 tarih ve 14 nolu kadastro müdürlüğü yazısı ile taşınmazın yüzölçümünün 176,04 m2 azaltılarak 4023,96 m2 olarak düzeltildiğini, bu düzeltme işlmemine karşı Siverek Sulh Hukuk Mahkmesinde açmış olduğu davanın da reddine karar verildiğini ileri sürerek uğramış olduğu zararın tazmini için şimdilik -1000 TL tazminatın 4721 sayılı Kanunun 1007. maddesi uyarınca davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 01/04/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile de dava değerini 51.725,00 TL"ye çıkartarak dava tarihinden işleyen yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 51.725,00 -TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 50.725,00 TL üzerinden ıslah tarihi olan 01/04/2015 tarihi itibariyle faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin faiz talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davalar nisbi harca tabi davalardandır.
492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin birinci cümlesinde “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır” hükmüne yer verilmiştir.
Harçlar Kanununda, harç alınması veya tamamlanması yanların isteğine bırakılmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi hükme bağlanmış ve yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır. Nitekim bu ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 12.10.2011 gün ve E: 2011/3-629, K: 2011/613 ile 23.10.2013 gün ve E: 2013/7-31, K: 2013/1481, 24.12.2013 gün ve 2013/21- 445 E. - 2013/1625 K. sayılı ilâmlarında da benimsenmiştir.
Yargılama aşamasında taraflardan her biri, yapmış olduğu usûl işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Kural olarak ıslah işlemi harca tâbi bir işlem olup; ıslah edilen husus, değer artırımı ise nispi tarifeye göre, değilse maktu harç yatırılmalıdır. Davacı taraf, 492 sayılı Kanun kapsamında kendisi harçtan muaf olmadığı gibi, işlemi de yargı harçlarından müstesna değildir. Davacının yargı harçlarını ödeme yükümü altında olduğu anlaşıldığına göre, ıslah edilen dava değeri üzerinden nisbi tarifeye göre ıslah harcı ödenmedikçe eldeki davaya devam etme olanağı bulunmamaktadır. Davalı taraf harçtan muaf olsa dahi ıslah harcının alınması gerekir. Islah edilen miktar yönünden bakiye nispi karar ve ilâm harcı ödenmeksizin sonraki işlemlerin yapılmasına olanak bulunmamaktadır.
Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde -1000 TL tazminat talebinde bulunmuş, 01/04/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 51.725,00 TL ye arttırmış, ıslah dilekçesinde artırdığı değer için tamamlama harcı yatırmamıştır.
Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ortaya konulan ilkeler gözardı edilerek, ıslah harcı tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulmuştur.
Bu durumda mahkemece; yürürlükteki harçlar tarifesi uyarınca ıslah edilen dava değeri üzerinden ıslah harcını ödemesi konusunda davacıya usulünce süre verilip harç tamamlanırsa ıslah edilen miktar üzerinden, aksi takdirde dava dilekçesinde gösterilen miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, harcı tamamlanmayan ıslah dilekçesine değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden dolaya BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/02/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.