
Esas No: 2015/18697
Karar No: 2015/20364
Karar Tarihi: 23.11.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/18697 Esas 2015/20364 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Asıl dava itirazın iptali, birleşen dava hak sahibi konumunda yer alan davacıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesi yönündeki davalı kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı birleşen davada davacı ..."in temyiz itirazlarının reddine,
Hakkında verilen boşanma kararı 10.11.2007 yılında kesinleşen davalıya, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı kurumca kesildiği ve yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır.
İnceleme konusu davada; kurum tarafından hazırlanan 27.05.2010 tarihli raporda; davalının annesinin ve mahalle muhtarının davalının boşandıktan sonrada eski eşiyle fiili birlikteliklerine devam ettiklerini beyan etmeleri ve davalı ile eski eşinin adreslerinin aynı olduğunun tespit edilmesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, asıl dava davalısı birleşen dava davacısı ... ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Kabule göre de; her iki davada da ... -asıl dava davalısı ve birleşen dava davacısı -lehine karar verilmesine ve ayrı ayrı lehe vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmesine rağmen, sadece birleşen davada lehe vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz bulunmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, asıl dava davacısı ve birleşen dava davalısı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.