Esas No: 2021/2208
Karar No: 2022/3960
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/2208 Esas 2022/3960 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan gözaltına alındığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği ve koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talebiyle davalı Hazineden maddi ve manevi tazminat talep ettiği belirtiliyor. Davacının talepleri kısmen kabul edilmiş ve 6.045 TL maddi, 3.000 TL manevi tazminatın gözaltı tarihi olan 06.12.2011 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir. Ancak, davacıya hükmedilen manevi tazminatın belirlenen ölçütlere uymayan miktarda eksik olması dolayısıyla kararın temyiz edildiği, davacının yasal faiz talep etmediği ve vekalet ücretinin dava giderleri kapsamında olmaması gibi nedenlerle hüküm bozulmuştur. Bu bağlamda, kararda bahsedilen kanun maddeleri şunlardır: 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi ve 322. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 6.045,00 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihi olan 06.12.2011 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine,
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul (kapatılan) 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/213 Esas – 2013/137 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 06.12.2011 – 30.04.2012 tarihleri arasında 146 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 22.12.2014 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 33.500,00 TL maddi, 70.000,00 TL manevi tazminat talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 6.045,00 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesinde;
Gerekçeli karar başlığında “Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat” yerine “Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat (5271 sayılı CMK’nın 141 ve 142. maddeleri uyarınca)” olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması ve kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.600 TL yerine 2.600 TL maktu vekalet ücreti takdir edilmesi, temyiz eden tarafın sıfatı dikkate alınarak, bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin davanın reddi gerektiğine, maddi tazminat miktarının fazla olduğuna ve sair yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-29.05.1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasında beraat eden davacı lehine hükmolunması gereken maktu vekalet ücretinin yargılama giderleri kapsamında olduğu ve bu hakkın asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağı, maktu vekalet ücretini aşan ve serbest meslek makbuzu ile ispatlanan kısmın ise davacı ile avukatı arasındaki hukuki ilişkiye dayandığı, bu nedenle koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilmemesi,
2-Davacı tarafça yasal faiz talep edilmediği dikkate alınmadan, kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına tutuklama tarihinden itibaren yasal faize hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının 1. bendinde davacı lehine hükmolunan maddi tazminat miktarının “3.045,00’’ TL’ ye indirilmesi ve hüküm fıkrasının 1. ve 2. bendinde yer alan “gözaltında kaldığı 06.12.2011 tarihinden” ibaresinin hükümden çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve Yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.