Esas No: 2022/1752
Karar No: 2022/3965
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/1752 Esas 2022/3965 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, mağdureyi alıkoyup ırzına geçmek ve suça iştirak etmek suçlamalarından dolayı hapis cezası aldıktan sonra beraat etti. Davacı, 466 sayılı Kanun gereğince tazminat talebinde bulundu. Mahkeme, davacının talebinin kısmen kabulüne karar verdi ve davalıdan 271,04 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine hükmetti. Ancak, davalı vekili karara itiraz etti. Daire, manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, suçun niteliği, tutuklama süresi ve tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi gibi faktörlere göre makul bir miktar olması gerektiğine vurgu yaptı. Ayrıca, dava konusunun yanlış yazıldığına dikkat çekti ve hükmü bu nedenlerden dolayı bozdu. Kararda geçen kanun maddeleri, 466 sayılı Kanun ve 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüyle; 271,04 TL maddi ve 5.000.00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat talebinin dayanağı olan Eyüp (Kapatılan) 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2002/14 Esas - 2006/76 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının 15 yaşını bitirmeyen mağdureyi rızası ile alıkoymak ve ırzına geçmek, reşit olmayan mağdureyi alıkoymak ve bu suçun işlenişine iştirak etmek suçlarından 23.12.2001 – 13.02.2002 tarihleri arasında 52 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda 01.03.2006 tarihli karar ile beraatine hükmedildiği, tutuklama tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanuna tabi olduğu anlaşılmakla;
Davacının 25.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 271,04 TL maddi; 5.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla,
Maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan "296,123" TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak bu miktarın altında kalacak şekilde "271,04" TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine eksik maddi tazminata hükmedilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılamamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,
1-Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da üzerinde olacak şekilde fazla manevi tazminata hükmolunması,
2- Dava konusunun "466 sayılı Kanun gereğince tazminat" olarak yazılması gerekirken "Yakalama veya Tutuklama Sonrası KYO veya Beraat Kararı Verilmesi Halinde Tazminat Tazminat" olarak yazılması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23.05.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.