Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2605
Karar No: 2018/761

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2605 Esas 2018/761 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/2605 E.  ,  2018/761 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı 28/02/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle, ... ilçesi, ... köyünde murisi ... adına 24/05/1972 tarih ve 63 cilt ve 100 sıra nolu tapu kaydına dayalı şekilde kayıtlı bulunan taşınmazın yörede, 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında orman parseli olarak tespit ve tapuya tescil edildiğini, Çaykara Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı tapu iptal ve tescil davasının ise mahkemece reddedilerek kesinleştiğini belirterek, taşınmazın mülkiyet hakkını kamu yararı gerekçesiyle bedelsiz olarak yitirmesi sebebiyle doğan 50.000 TL zararının 4721 sayılı Kanunun 1007. maddesi uyarınca dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Hazine ise cevap dilekçesinde davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulü ile 20/05/2015 tarihli bilirkişi raporunda davacının hissesine düştüğü belirilen 18.831,96 TL"nin davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava 4721 sayılı Tük Medenî Kanununun 1007. maddesine göre açılan tazminat istemine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ...,... köyünde 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında muris eşi ..."in hem zilyetliğinde bulunan hem de 24/5/1972 tarih ve 100 sıra nosunda adına tapuda kayıtlı bulunan 919 m2 yüzölçümlü taşınmazın 101 ada 1 orman parseli olarak tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek orman olan tapusunun iptali ile adına tescili istemiyle Orman Yönetimi aleyhine 18/03/2011 tarihinde açmış bulunduğu dava sonucu Çaykara Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/19 E - 2012/22 K. sayılı kararıyla, dava konusu taşınmazın orman arazisi olduğu, zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı, eski tapu kayadının da hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, davacının temyizi üzerine kararın temyiz aşamasından geçerek onama üzerine 02/05/2013 tarihinde kesinleştiği, bu davada mahkemece yapılan keşifte davacının dayandığı tapu kaydının taşınmaza uygulanmadığı,davacı ... tarafından bu defa murisi ...den kalan 24/5/1972 tarih ve 100 sıra numarasında kayıtlı bulunan taşınmazın orman olarak tescili ile mülkiyet hakkının ihal edildiğini ileri sürerek TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir.
    4721 sayılı TMK"nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almakta olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu sicil müdürü ya da memurun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulması nedeniyle, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu Devletin memuruna rücuu halinde, iç ilişkide etkili olmaktadır. Tapu sicilinin tutulması görevini üstlenen Devlet, bu sicile tanınan güvenden ötürü, hak durumuna aykırı kayıtlardan doğan tehlikeyi de üstlenmiş olmaktadır.
    Bu durumda; her ne kadar 2008 yılında yapılan kadastro çalışmalarında dayanak tapu kaydı dava konusu edilen taşınmaza revizyon görmemiş olsa da; davacının söz konusu taşınmazın kapsadığını ileri sürdüğü, 24/5/1972 tarih ve 100 sıra nolu tapu kaydı ve geldisi olan T. Sani 1296 tarih ve 239/2013 sıra nolu ve Devletin resmi makamlarınca düzenlenmiş bulunan tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı yönünde mahallinde refakate resen alınacak fen bilirkişisi ve mahalli bilirkişiler eşliğinde keşif yapılarak, söz konusu eski tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsadığının kesin olarak belirlenmesi halinde, bu tapu kapsamında kalan taşınmazın orman olarak Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle, davacının zararının 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesinde yer alan tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur ilkesi uyarınca, tapu kaydının yüzölçümü ile kök murisin hissesi ve davacının miras hissesiyle sınırlı olarak belirlenecek olan taşınmazın değeri ve davacının oluşan zararının tazmini gerektiği kuşkusuzdur.
    Mahkemece taşınmaz başında fen bilirkişi eşliğinde yapılan keşifte dayanak tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı yönünde bir araştırma yapılmamış, bu yönde yerel bilirkişiler dinlenmemiştir. Fen bilirkişi tarafından dayanak tapu kaydının fiili zemimine göre üç yönü itibariyle çekişmeli taşınmaza uyduğunu belirtmişse de keşifte yapılan uygulama yeterli olmadığı gibi çekişmeli taşınmaza komşu taşınmaz kayıtları da getirtilmediğinden rapor denetlenememektedir. Çaykara Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/19 E - 2012/22 K. sayılı doyasında da tapu kaydı uygulaması yapılmadığı anlaşılmaktadır.Dayanak tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığı kesin olarak belirlenmeden davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
    Ayrıca fen bilirkişi tarafından çekişmeli taşınmazın yüzölçümü 4.184,88 m2 olarak belirtilmiş ve mahkemece de bu miktar itibariyle davacının oluşan zararı tespit edilmişse de, dayanak tapu kaydının 919 m2 olduğu, kök murisin dayanak tapu kaydında 3/4 hisse sahibi olduğu anlaşıldığından, davacının oluşan zararının tapu miktarı ve murisinin tapu kaydındaki hissesi ve kendi miras payına düşen miktarıyla sınırlı olduğu gözetilmeden hüküm kurulması da hatalıdır.
    Kabule görede; çekişmeli taşınmazın tarım arazisi olduğu hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığından, zararın gelir metodu yöntemi ile ve davacı tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasının kesinleştiği 02/05/2013 tarihi esas alınarak hesaplanması doğru ise de, hükme dayanak yapılan raporda çekişmeli taşınmazın bir kısmında doğal yollarla oluşan orman ağaçlarının bulunduğu , bir kısmının fındık bahçesi niteliğinde olduğu bir kısmında ise meyve ağaçları olduğu belirtildiği halde, taşınmazın arazi niteliği itibariyle çevredeki ekilebilir ürünler araştırılıp net gelir metodu ile gerçek değerinin tespit edilmesi gerekirken, hakim bitki örtüsünün orman ağaçları olduğundan bahisle yakacak odun geliri üzerinden m² birim fiyatının belirlenmesi, ve sulu-kuru olup olmadığı tespit edilmeden %3 kapitalizasyon faiz oranının kabul edilmesi de hatalıdır.
    O halde; uzman bilirkişiler, yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve fen bilirkişi huzuruyla yapılacak keşifte dayanak tapu kaydı yöntemince zemine uygulanmalı, tapu kaydının miktarıyla sınırlı kapsamı belirlenmeli, tapu kaydının miktarı ile geçerli kapsamı içinde kalan taşınmaz yönünden çekişmeli taşınmaz arazi niteliğinde olduğundan çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri ilçe tarım müdürlüğünden getirtildikten sonra konunun uzmanı bilirkişiler aracılığıyla taşınmazın sulu-kuru olup olmadığı bitki örtüsü, yerleşim alanlarına uzaklığı, iklim şartları, arazinin toprak ve topoğrafik yapısı ve bölgedeki konumu gözetilerek ağaçlık olan bölümler yönünden tarla niteliği itibariyle, kapama fındık bahçesi kısımların fındıklık olarak, kapama fındık bahçesi niteliğinde değil ise tarla niteliği itibariyle çevredeki ekilebilir ürünler araştırılıp elde edilen verilere uygun biçimde değerlendirme yapılıp net gelir yöntemiyle üzerindeki fındık ağaçları ve meyve ağaçlarının ise değerlendirme tarihindeki ilçe tarım müdürlüğü verilerine göre maktu değerlerinin tespit edilmesi, taşınmaz üzerinde varsa mütemmim cüzleri, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri bayındırlık birim fiyatları ve yıpranma oranları gözetilerek değerlendirme tarihine göre tespit ettirilmesi, bu şekilde tapusu iptal edilen taşınmazların zemin değeri, var ise üzerindeki mütemmim cüz, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri esas alınarak tapu sahibinin oluşan gerçek zararının saptanması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 08/02/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi