İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/910 Esas 2019/11804 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında mahkumiyet


Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Temyiz dilekçelerinin kapsamına göre, incelemenin, katılan vekilinin sanık ... hakkında kurulan beraat, müdafin sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
... ilçesi ... Belde Belediye Başkanlığı görevini yürüten sanık ..."nın parke taşı yapım işinden kaynaklanan bir kısım borcu belediye hesabında para olmasına rağmen ödemeyerek, 28/03/2009 tarihinden itibaren aynı görevi icra eden sanık ..."ün ise bahse konu borçtan kaynaklanan temlik, icra ve hacizlerden haberdar olmasına rağmen gerçek borcu tespit etmeden Belediye adına taahhütlerde bulunarak ve belediye hesabında para olmasına rağmen ödemeyerek, zarara sebebiyet verdikleri ve görevlerini kötüye kullandıkları iddia edilen somut olayda; sanıkların borcun ödenemediği dönemlerde belediyenin hesabında para bulunmadığına yönelik savunmaları karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer kalmayacak şekilde ortaya çıkarılması için, belediyenin banka hesaplarının tespit edilerek, borcun ödenmediği tarihlerde ödeme güçlüğü olup olmadığı, sanık ... hakkında gerçek borç miktarını tespit etmeden taahhütte bulunduğu iddiasına yönelik olarak da belediyenin katılana olan gerçek borcunun ne kadar olduğu hususlarında bilirkişi raporu alınıp hasıl olacak sonuca göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
Suçun 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye
kullanılması suretiyle işlendiği kabul edilmesine rağmen, sanık ... hakkında aynı Yasanın 53/5. madde ve fıkrası gereğince, ayrıca, cezasının infazından sonra başlamak üzere, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek, Sanık ..."in kazanılmış hakları saklı kalmak üzere, CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 12/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.