14. Hukuk Dairesi 2012/4657 E. , 2012/7069 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.04.2007 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakım anlaşmasına dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; bozma ilamımız üzerine davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu ve iptali tescil, bu istem kabul edilmediği takdirde taşınmazların rayiç bedeli üzerinden tazminata hükmedilmesine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının tapu iptali ve tescil isteği kabul edilmiş, Dairenin 09.03.2010 tarihli ve 2009/14229 - 2010/2498 sayılı ilamı ile davalı son tapu maliki ...’ın iyi niyetli malik olduğu, bu nedenle davanın kabulünün doğru olmadığı açıklanarak karar bozulmuş, bozma ilamına uyularak dava reddedilmiş, bu defa da 16.06.2011 tarihli ve 2011/6805 - 7942 sayılı ilam ile ikinci kademe istemin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Mahkemece, dairenin bozma ilamları doğrultusunda davacının tapu iptali ve tescil istemine yönelik davasının reddine, tazminata ilişkin olarak davalı ... yönünden istemin reddine, diğer davalılardan 23.890,00 TL"nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve özellikle mahkemece, dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak karar verilmesine göre davalı ... dışındaki davalıların temyizi itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2-Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; bu davalı vekili yararına hükmedilecek olan vekalet ücretinin harcı tamamlanarak dava değeri olarak belirlenen 23.890 TL’ye göre hesaplanması gerekirken, 660 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ise de bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK’nun 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı ... dışındaki davalıların temyiz itirazlarının reddine; 2. bent uyarınca hüküm fıkrasının 6. bendinden “660,00” rakamının çıkartılarak yerine “2.866,80” rakamının yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 17.05.2012 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, bu mümkün olmadığı takdirde taşınmazın rayiç bedeli üzerinden tazminata hükmedilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, son kararda tapu iptal ve tescil talebinin reddine, 23.890.00 TL’nin davalılardan ... dışındaki diğer davalılardan faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar temyiz etmiştir.
Ölünceye kadar bakım borçlusunun sözleşme alacaklısı ..., davalılar murisine baktığını, ancak sözleşme konusu ...mevki, 2607 ve 2456 parsel sayılı taşınmazın önce davalılardan ...’e, onunda diğer davalı ... muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde rayiç bedelinin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dairemizce ilk bozma ilamında; davalılardan son tapu maliki ... iyiniyetli olduğundan tapu iptali talebinin kabulü doğru görülmemiş, mahkemece bozma ilamına uyularak dava reddedilmiş, bu defa 16.06.2011 tarih ve 2011/6805 – 7942 sayılı ilamı ile ikinci kademe istemin değerlendirilmesi
gerektiği gerekçesiyle karar tekrar bozulmuştur. Mahkemece tapu iptali ve tescil isteminin reddine, ... için açılan tazminat davasının reddine, diğer davalılardan 23.890.00 TL faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
Bakım alacaklısı 17.06.2002 tarihli ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile davacıya 2607 ve 2456 no’lu parsellerin bakım karşılığı devrini taahhüt etmiştir.
Ölünceye kadar bakım sözleşmesinin taraflarından birinin ölümü halinde, miras hukukunun genel kuralları uyarınca bu sözleşmeden doğan tüm hak ve borçlar mirasçılarına geçer. Başka bir anlatımla bakım alacaklısının mirasçıları külli halef sıfatıyla sözleşmeyi yapan mirasbırakan yerine kaim olur. Burada borç terekenin, dolayısıyla mirasçılarındır. Bu durumda mirasçı olmayan davalı ... terekeye ait borçtan sorumlu tutulamaz.
Ayrıca, davalı ... yararına hükmedilen vekalet ücreti harcı tamamlanan 23.890.00 TL üzerinden hesaplanması gerekirken yanlış hesaplanması bozmayı gerektirir.
Yukarıda açıklanan her iki gerekçe ile kararın bozulması gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum