7. Hukuk Dairesi 2015/38560 E. , 2016/6963 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir neden olmaksızın gerçekte sendikaya üye olması ve üyelikten istifa etmemesi ve sendikal faaliyetin engellenmesi nedeniyle feshedildiğini belirterek, 4857 sayılı Yasanın 18. ve 21.maddelerine aykırı bir biçimde işverence yapılan feshin yerinde olmadığının tespitine, işe iadesine, ve 6356 sayılı Yasanın 25. maddesi uyarınca 1 yıllık ücret tutarında sendikal tazminat ile boşta geçen süre ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin diğer işçileri uygulanacak zamlar konusunda işverene kışkırtarak işyerinde çalışma düzenini ve barışını bozan eylemleri nedeniyle haklı nedenle bildirimsiz olarak feshedildiğini, oyak grubuna bağlı kurumsallaşmış bir işyerinde işverenin sendikaya karşı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davalı iş veren tarafından her ne kadar davacının muhtemel maaş zammı öncesinde zam oranını artırmak amacı ile maaşlardan duyulan memnuniyetsizliğini dile getirerek çevredeki bir çok çalışanın da benzer şikayetlerde ve taleplerde bulunması konusunda teşvikte bulunduğu, üzerlerinde baskı kurmaya çalıştığı, çalışanları rahatsız ettiği, bu yöndeki davranışlarının iş ilişkisinin dürüstlük, güven ve sadakat prensipleri gereğince davalı işveren tarafından sürdürülmesini beklenmez hale getirip ilkeler kitapçığının 72. maddesi gereğince edep ve ahlak ile bağdaşmayacak hareketlerde bulunmak, iş yerinin disiplin ahengini bozacak davranışlar göstermek yolundaki ilkesine aykırı olması nedeni ile hizmet akdinin feshedildiği belirtilmiş ise de henüz açıklanmayan zam oranından davacının ne şekilde memnuniyetsizlik duyduğunun anlaşılamadığı, kaldı ki çalışanın ücretlerin azlığından şikayet etmesi, daha yüksek zam almak amacıyla çevredeki arkadaşlarıyla konuşmasının, ilkeler kitapçığında belirtilen “edep ve ahlak ile bağdaşmayacak” davranış olarak kabul edilemeyeceği, davacının münferiden bu yöndeki davranışı nazara alındığında belirtilen gerekçelere göre davalı iş verenin feshin haklı nedenlere dayandığını ispatlayamadığı, bu itibarla feshin geçersiz olduğu, her ne kadar davacı feshin sendikal nedenlerden dolayı yapıldığını beyan ve iddia etmekte ise de mevcut işçi sendikası üye kayıt fişi nazara alındığında davacının 07/01/2015 tarihinde sendikaya üye olduğu, feshin 14/01/2015 tarihinde icra edildiği, iş yerinde 600 civarında eleman çalışıp lastik iş sendikasının müzekkere cevabına göre 15 sendika üyesinin işten çıkartıldığı,2 sendika üyesinin istifa ettiği, halen işyerinde 3 sendika üyesinin çalışmasını sürdürdüğü anlaşılmakta olup toplam işçi sayısı ve sendikalı işçi sayıları göz önüne alındığında .... Sendikasının %3,3 nispetinde sendikalı işçisinin bulunduğu, davacının işten çıkartılma nedeninin sendikal nedenlere dayandığı hususunun davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle sendikal tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
Fesih tarihinden yürürlükte olan 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun “sendika özgürlüğünün güvencesi" başlıklı 25.maddesinin 2. fıkrasına göre; işveren, ücret, ikramiye, prim ve paraya ilişkin sosyal yardım konularında toplu iş sözleşmesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında çalıştırma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz; 3. fıkrasına göre; işçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya farkli işleme tabi tutulamaz; 4. fıkrasına göre; işverenin fesih dışında yukarıdaki fıkralara aykırı hareket etmesi halinde işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedilir. Aynı maddenin 5. fıkrasına göre ise; sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi halinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18,20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. Iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi halinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir
İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılan davalarda, salt işçinin sendika üyesi olması feshin de sendikal nedenle yapıldığını göstermez. Mahkemece, gerekli araştırma yapılarak ve özellikle de tanıklardan davacının sendika üyesi olmasının yanında ne tür sendikal faaliyetlerde bulunduğu somut olarak sorulup tespit edilerek toplanan deliller sonucu feshin sendikal nedenlere dayandığının tereddütsüz belirlenmesi gerekir.
Dosya içeriğine göre fesih için haklı ve geçerli bir nedenin varlığı davalı işverence kanıtlanmadığından mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmiş olması isabetli olup davalı temyizi yerinde değildir.
Sendikal neden yönünden incelendiğinde ise; davacının sendikaya 07.01.2015 tarihinde üye olduğu, 14.01.2015 tarihinde üyelikten sadece bir hafta sonra iş akdinin feshedildiği, .... Sendikasının işyerinde 2014/12. ayda örgütlenmeye başladığı 22.05.2015 tarihli sendika cevap yazısında işverence 15 üyenin işten çıkartıldığı, 2 üyenin ise sendikadan istifa ettiği, davalı işyerinde 3 üyenin halen çalışmakta olduğunu, örgütlenme çalışmalarını haber alan işverenin bu işe karışan tüm üyelerini işten çıkarttığını, örgütlenme hakkının gasbedildiği ifade edilmiştir. Davacı ile aynı sebeplerle iş akdi feshedilen .... adlı işçi hakkında .... İş Mahkemesinden verilen işe iade ve sendikal tazminata hükmedilmesine dair kararın aynı gün Dairemizin 2015-33711 E, 2016/6964 K. sayılı ilamıyla onandığı, her iki dosyada da işverence kıdemli işçilerin sözleşmelerinin sendikaya üyelikten sadece bir hafta sonra feshedildiği ve fesih için işverenin haklı ve geçerli bir nedeninin bulunmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca tanık beyanlarında işverenin e-devlet şifrelerini aldığı, üye olmamaları yönünde baskı yapıldığı, baskı nedeniyle birkaç işçinin sendika üyeliğinden istifa ettiği, üye olanlardan 15 işçinin işten çıkartıldığı ifade edilmiştir. Yukarıda belirtilen mevcut delil durumu gözetildiğinde feshin sendikal nedenlerle yapıldığı anlaşılmakla mahkemece sendikal nedenin ispatlanmadığı gerekçe gösterilerek sendikal tazminat talebinin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının, davalı işverene ait işyerinde İŞE İADESİNE,
3-6356 sayılı Yasanın 25/5.fıkrası uyarınca davacının işe başlatılması veya başlatılmaması şartına bağlı olmaksızın tazminat tutarının işçinin 1 (bir) yıllık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 29,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubuyla bakiye 1,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak ..."ye gelir kaydına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan 209,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avanslarından varsa artan miktarının ilgili tarafa iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, davalıdan temyiz harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 23.03.2016 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.