16. Hukuk Dairesi 2013/2439 E. , 2013/2894 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Bağyaka Köyü çalışma alanında bulunan 134 ada 3 parsel sayılı 4.140,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve zilyetlik nedeniyle davalı ... adına, aynı nedenlerle; 134 ada 4 parsel sayılı 5.066,52 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ... adına, 134 ada 5 parsel sayılı 7.405,44 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak ve çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiğini öne sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 36. maddesi hükmü gerekçe gösterilerek yazılı biçimde hüküm kurulmuş ise de, yerel mahkemenin vardığı sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Kural olarak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 36. maddesinin ispat külfeti kendisine düşen taraf aleyhine uygulanabilmesi için, öncelikle taraflardan tanık ve diğer delil listelerinin alınması, dayanılan kayıtlar varsa celbedilip dosyaya konulması, komşu parsel tutanak ve dayanaklarının getirtilmesi, yerel bilirkişi adaylarının isimlerinin zabıta aracılığı ile tespit edilmesi ve dosyanın keşfe hazır hale getirilmiş olması gerekir. Bundan sonra belirlenecek keşif günü ile ilgili ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, taraf tanıkları, uzman bilirkişilere verilecek ücretler, vasıta parası ve yapılacak tebligatlarla ilgili masraflar kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgililere makul bir süre tanınmalı, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da, bilirkişi adayları, taraf tanıkları ve uzman bilirkişilere çıkarılacak davetiyelerin muhatabına ulaşabilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmeli, bu ara kararına uymamanın sonuçları, hazır bulunan davacıya ihtar edilip, hazır bulunmayanlara usulen tebliğ edilmelidir. Dosya içeriğinden, Mahkemece, 07.05.2012 tarihli celsede az yukarıda izah edilen usule uyulmaksızın ve yatırılması gerekli miktar belirtilmeksizin keşif masrafının yatırılması için bir sonraki celse olan 24.09.2012 tarihine kadar süre verildiği, davacı tarafından 10.07.2012 tarihinde 800,00 TL gider avansının mahkemece veznesine depo edildiği ancak buna rağmen 24.09.2012 tarihli son celsede keşif masrafının yatırılmaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece verilen süre 3402 sayılı yasanın 36. maddesine uygun olmadığı gibi keşif masrafının da mahkemece öngörülen süre zarfında mahkeme veznesine depo edildiği anlaşılmaktadır. Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 02.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.