Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/2429 Esas 2013/2891 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2429
Karar No: 2013/2891
Karar Tarihi: 02.04.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/2429 Esas 2013/2891 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2013/2429 E.  ,  2013/2891 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında Çakırözü Köyü çalışma alanında bulunan 237 ada 37 parsel sayılı 587.036,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ham toprak niteliği ile davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın bir bölümüne yönelik dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 18.12.2012 tarihli rapor ve eki haritada (B1) harfi ile gösterilen 14.098,74 metrekare ve (B2) harfi ile gösterilen 58.669,14 metrekare yüzölçümlerindeki bölümlerinin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğinden çekişmeli 237 ada 37 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak birden fazla dava açıldığı, Mahkemece açılan davaların ...Kadastro Mahkemesi"nin 2007/63 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirildiği ancak karar aşamasında her bir davanın tefrik edildiği, davacı ..."in açtığı davanın ise Mahkemenin iş bu 2012/8 Esasına kaydedilerek, yapılan yargılama sonucunda yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 1. maddesi uyarınca, Kadastro Hakimi taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukuki durumlarını tespit etmek suretiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun öngördüğü tapu sicilinin oluşturulması bakımından doğru, uygulanabilir, açık ve infazda tereddüt doğurmayacak nitelikte hüküm kurmakla yükümlüdür. Aynı taşınmaz hakkında birbirinden farklı hükümler kurulması halinde infazda şüphe ve tereddüt oluşacağı, amaçlanan tapu sicilinin tesis edilemeyeceği açıktır. Bu nedenle, kadastro mahkemelerinde, aynı kadastro parseli hakkında açılan davaların birlikte görülmesinde zorunluluk vardır. Hal böyle olunca mahkemece, aynı taşınmaza ilişkin bulunan davaların HMK"nun 166 ve devamı maddeleri gereğince birleştirilmesine karar vermek gerekirken, ayrı ayrı yargılamaya devam edilerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, davalı Hazine"nin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 02.04.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.