
Esas No: 2013/2446
Karar No: 2013/2887
Karar Tarihi: 02.04.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/2446 Esas 2013/2887 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Kılıçtutan Köyü çalışma alanında bulunan 187 ada 25 parsel sayılı 1.803,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... oğlu ..., 187 ada 26 parsel sayılı 1.734,61 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise aynı nedenler ile davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ve davalıların zilyetliğinin fer"i zilyetlik olduğunu öne sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazlar üzerinde davalı tarafın zilyetliğinin iktisap sağlayan süreye ulaştığı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve soruşturma karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı ..., 22.04.2009 günlü dilekçe ile dinlenmesini istediği tanıkların listesini dava dosyasına ibraz etmiş olup; dosyada, davacı tarafın tanıklarının dinlenmesinden vazgeçtiğine dair bir beyan ve dilekçesi de bulunmamaktadır. Ne var ki, Mahkemece davacı tarafın dilekçesinde bildirdiği tanıkları dinlenmemiş, varsa nedenleri de hüküm yerinde gerekçeleri ile açıklanmamıştır. Mahkemece davacının katılmadığı 25.01.2012 tarihli celsede davacının daha önce keşif deliline dayanmış olduğu dikkate alınarak 01.06.2012 tarihinde keşif yapılmasına, davacı tarafça masrafı karşılanması halinde tanıklarının keşif mahallinde hazır bulunması için adlarına davetiye çıkarılmasına ve duruşma zaptının davacı tarafa tebliğine karar verilmiş ise de dosya içerisinde davacı tarafa davetiye masrafının yatırılmasını ihtar eden tebligat çıkarıldığını gösterir tebligat mazbatası bulunmadığı gibi dosya kapsamından davacı tanıklarına da tebligat çıkarılmadığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafın tanıkları dinlenmeden hüküm kurulamaz. O halde, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için taraflara 3402 sayılı Yasa"nın 36. Maddesi uyarınca usulüne uygun ihtar yapılmak suretiyle delil listelerinde belirtilen tanıkların keşif gününden haberdar edilebilmesi için gerekli davetiye tebliğ masrafının da yatırılması sağlanmalı, bundan sonra, dava konusu taşınmazı iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve tarafların delil listelerinde bildirdiği tanıkları hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin başlangıç nedeni ve günü, süresi ve sürdürülüş biçimi ve sürdürülen zilyetliğin malik sıfatıyla mı yoksa feri zilyetlik niteliğinde mi olduğu hususları hakkında olaylara dayalı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri arasında çelişki olduğu takdirde çelişki giderilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri de tanık sıfatıyla dinlenerek çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliler birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece böylesine bir araştırma ve soruşturma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ..."nın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan harcın davacıya iadesine, 02.04.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.