12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/17531 Karar No: 2010/29959 Karar Tarihi: 14.12.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/17531 Esas 2010/29959 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/17531 E. , 2010/29959 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 27/05/2010 NUMARASI : 2009/1830-2010/774
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Borçlu tarafından icra dairesine sunulan itiraz dilekçesinde talep edilen işlemiş faiz miktarına da itiraz edildiği halde, mahkemece, takip dayanağı bononun vade tarihi olan 29.12.2007 tarihinden, takip tarihine kadar ki dönem için 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince Devlet Bankaları’nın yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının T.C. Merkez Bankası’ndan sorulup, tespit edildikten sonra, gerektiğinde bilirkişi incelesi yaptırılarak Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde işlemiş faizin hesaplanıp borçlunun işlemiş faize itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. Öte yandan, İİK. nun 169/a-6 maddesi gereğince borca itirazın reddi halinde borçlu ancak takip muvakkaten durdurulmuş ise diğer tarafın isteği üzerine takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Somut olayda mahkemece 04.11.2009 tarihinde “alacağın faiz oranıyla sınırlı olarak takibin durdurulmasına” karar verildiği, takibe konu asıl alacak yönünden takibin durdurulmasına yönelik herhangi bir karar verilmediği halde borçlu aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesi doğru değildir. Kabule göre de; alacaklı tarafça takip talepnamesinde ve ödeme emrinde, İ.İ.K.’nun 58. ve 60.maddeleri yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığı gösterilmiş olup mahkemece İİK.nun 58/3. maddesi uyarınca inkar tazminatının da takip tarihindeki kur değeri üzerinden Türk Lirası olarak hükmedilmesi gerekirken yabancı para alacağı üzerinden tazminata karar verilmesi yasaya uygun bulunmamıştır. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.