Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2019/6917
Karar No: 2021/1994
Karar Tarihi: 27.04.2021

Danıştay 10. Daire 2019/6917 Esas 2021/1994 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6917
Karar No : 2021/1994

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- ...
2- ...
3- ...
4- ...
VEKİLLERİ : Av. ...
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı (Mülga ... Kurumu)
VEKİLLERİ : ...
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : ...
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMLERİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılardan ...'in eşi ve ... ve ...'in annesi ...'in ambulansta tek başına doğum yapmak zorunda kalması nedeniyle bebeğin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan olayda, davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle meydana gelen zararlara karşılık davacılardan ... için 100,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi, ... için 100,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi, ... için 100,00 TL maddi,10.000,00 TL manevi, ... için 100,00 TL maddi,10.000,00 TL manevi olmak üzere toplamda 400,00 TL. maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla; savcılıkça yürütülen soruşturma aşamasında alınan Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu'nca hazırlanan ... tarihli ve... sayılı raporda bebeğin ölümünün gerçekleşmesinin erken doğumdan ve düşük doğum ağırlığından kaynaklandığının belirtildiği, davalı idarenin bu yönüyle hizmet kusurunun bulunmadığının anlaşıldığı, maddi tazminat talebinin reddi gerektiği, Sulh Ceza Mahkemesi tarafından alınan Yüksek Sağlık Şurası'nın ... tarihli ve ... sayılı kararında da prematüre düşük doğum ağırlığı, doğumsal büyük damar çıkış anomalisi ve ARDS mevcut olduğundan ölüm riskinin yüksek olduğu, ambulansta annenin doğumunu yalnız başına yapmış olmasının bebeğin ölümünün meydana gelmesinde etkisi bulunmadığı, ambulansta sağlık personeli bulunup doğumu yaptırsa bile ölüm riskinin yüksek olduğu hususu vurgulanmakla birlikte anılan raporda acil servis nöbetçisi hekim... tarafından sevk kuralına göre ebe veya doktor eşliğinde hastanın gönderilmemesi nedeniyle davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu hususu vurgulandığından idarenin kusurlu eylemi nedeniyle davacının yalnız başına doğum yapmak zorunda kaldığından dolayı, duyduğu elem ve ızdırap nedeniyle kendisi açısından manevi zarar oluştuğu, olaydan dolayı eşinde meydana gelen üzüntü ve olayın anne üzerindeki psikolojik etkisinin bakmakla yükümlü olduğu çocukları üzerindeki etkisi de düşünüldüğünde davacı ... için 30.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL ve davacılar ... ile ... için ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 13/05/2015 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine, maddi tazminat talebi ile fazlaya ilişkin manevi tazminat talebininin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, prematüre doğan çocuğun her türlü enfeksiyona açık olduğundn küvezli ambulansla hekim ve ebe hemşire ile sevk edilmesi gerektiği, olayda bu yönden idare tarafından yürütülen sağlık hizmetinin kusurlu işletildiğinin açık olduğu, maddi tazminatın reddi ve manevi tazminat talebinin kısmen reddinin yerinde olmadığı ileri sürülmektedir. Davalı idare tarafından, acil tıp teknisyeni görevlilerinin mevzuat gereği doğuma yardımcı olabileceği, olay anında ambulanstada bulunduğu, anne ve bebeğin hastaneye canlı olarak yetiştirildiği, üç gün sonra doğuma bağlı olmayan sebeplerle bebeğin ölümünün gerçekleştiği, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye neden olmayacak bir miktar hükmedilmesi gerekirken yüksek hükmedildiği, kabule ilişkin kısmın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesi'nce, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na ekli (I) sayılı cetvelde yer aldığı cihetle 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 2/1-ç ve 6/1 maddeleri uyarınca taraf sıfatını haiz bulunduğundan bakılan davada hasım mevkiine alınan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun, 25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 203/1-ğ maddesi ile 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na ekli (I) sayılı cetvelden çıkartılarak anılan Kanun Hükmünde Kararname'nin 184. maddesi ile Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü adıyla Sağlık Bakanlığı'nın hizmet birimi olarak teşkilatlandırıldığı anlaşıldığından, dosya Sağlık Bakanlığı husumetiyle ele alınıp, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenerek dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
1987 doğumlu, olay anında 24 yaşında olan davacılardan ...'in 19/08/2011 tarihindeki gebelik muayenesinin hastanede tek kadın doğum uzmanı olan Dr. ... tarafından yapıldığı, önceki gebeliğinin 7 aylıkken erken gebelik riskinden servival serkülaj uygulanarak yapıldığı, bu gebeliğinde de erken doğum tehdidi olduğundan hekim tarafından yenidoğan yoğun bakım ihtiyacı olabileceğinden takip ve tedavinin Malatya İl merkezinde yapılması gerektiğinin önerildiğinin belirtildiği, 19/08/2011-26/09/2011 tarihleri arası başvurusunun olmadığı, 25/09/2011 tarihinde 01:00 sularında doğum sancıları nedeniyle Malatya İli Darende İlçesinde yer alan Darende Hulusi Efendi Devlet Hastanesi'ne müracaat ettiği, burda acilde görevli hekim ... tarafından yapılan müdahalenin ardından gebeliğin serkülajlı olacağından tek kadın doğum uzmanının icap nöbetinde olması nedeniyle Malatya Devlet Hastanesi'ne sevkine karar verildiği, sevk işlemlerine acil tıp teknisyeni ...'nin eşlik ettiği, ambulansta doktor ve ebenin bulunmadığı, nakil sırasında Malatya merkeze 15-20 dakika kala gebenin ambulansta tek başına doğum yaptığı, 1520 gr olarak prematüre düşük doğum ağırlığıında bebeğin doğduğu, Malatya Devlet Hastanesi'nde yatışının yapıldığı, fakat üç gün sonra 29/09/2011 bebeğin ölümünün gerçekleştiği, ölüm nedeninin doğumsal büyük damar çıkış anomalisine bağlı dolaşım bozukluğu olan Akut respiratuar distres sendromu (ARDS) sonucu oluşan kardiak arresten meydana geldiği,
Hemşire ...nin ifadesinde, görev yazısı olmadan gidemeyeceğinden ATT görevlisi ...'in göreve gitiği, ATT görevlisi ise ifadesinde, serkülajlı doğum olduğundan kadın hastalıkları uzmanı olan yere sağlık kuruluşuna sevk edildiğini, acil hekimin doktor ve ebesiz sevki onayladığını, annenin ambulansta doğurduğunu, bebeğin kordonunun kendisi tarafından kesildiği hususunun beyan edildiği,
Uyuşmazlık konusu olayda hastanın sevkini gerçekleştiren doktor ... hakkında açılan ceza davası sonucunda ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararı ile gerek İstanbul Adli Tıp Kurumu raporu gerekse bu raporla uyumlu Yüksek Sağlık Şurası kararı neticesinde görevi ihmal suçunu işlediği kanaatine ulaşıldığı,
Tüm bu süreçlerin akabinde davacılar tarafından bebeğin ölümünde davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle tazminat talebiyle yapılan başvurunun reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesiyle "bilirkişi" konusunda atıfta bulunulan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 450. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve aynı Kanun'un 447. maddesinin 2. fıkrası ile mevzuatta 1086 sayılı Kanun'a yapılan atıfların, 6100 sayılı Kanun'un bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
6100 sayılı Kanun'un "Bilirkişi raporunun verilmesi" başlıklı 280. maddesinde; bilirkişinin, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye vereceği; raporun verildiği tarihin rapora yazılacağı ve duruşma gününden önce birer örneğinin taraflara tebliğ edileceği, "Bilirkişi raporuna itiraz" başlıklı 281. maddesinin 1. fıkrasında ise; tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda aktarılan düzenlemeler uyarınca, Mahkemelerce esas hakkında karar verilmeden önce, bilirkişi raporunun birer örneğinin taraflara tebliğ edilmesi ve bilirkişi raporuna tarafların itiraz edebilmelerine olanak tanınması, uygulanması zorunlu bir usul kuralıdır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacılar tarafından sağlık görevlileri hakkında yapılan şikayet neticesinde Darende Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada bebeğin ölüm sebebinin ve bebeğin ölümünde ...'in ambulansta tek başına doğum yapmasının etkisinin olup olmadığının belirlenmesi amacıyla alınan Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu'nca hazırlanan ... tarihli ve ... sayılı raporda; 32 haftalık prematüre, 1520 gr, düşük doğum ağırlığında doğan, solunum sıkıntısı olup, respiratuar distres sendromu ve yapılan ekoda doğumsal kalpten çıkışlı büyük damar anomalisi olduğu bildirilen bebeğin ölümünün erken doğuma bağlı respiratuar distress sendromu ve doğumsal büyük damar çıkış anomalisinden ileri geldiği, Darende Hulusi Efendi Devlet Hastanesi'ne başvuran gebenin değerlendirilmesinde NST çekildiği, özellik olmadığı, gebeliğin serkülajlı olması, hastanenin kadın doğum uzmanının doğum sonrası dönemde olup, 1 yıl icap nöbetine çağrılmaması ve erken doğum nedeniyle bebeğin yoğun bakıma ihtiyacı olmasından gebeye sevk kararı verilmesinin uygun olduğu, sevk sırasında hastanın ambulansta doğum yaptığı, prematür bebeğin doğduğu an ağladığının ifadelerde belirtildiği ve Malatya Devlet Hastanesi kayıtlarında 1. dk Apgar 4, 5. dk Apgar 7 olduğu, bebeğin müdahale ile düşük Apgar skorlamasının düzeltildiği, ambulansta annenin doğumunu yalnız başına yapmış olmasının bebeğin ölümünün meydana gelmesinde etkisi bulunmadığı mütalaasına yer verildiği,
Öte yandan Sulh Ceza Mahkemesi tarafından alınan Yüksek Sağlık Şurası'nın ... tarih ve ... sayılı kararında; 32 haftalık doğan bebekte prematüre düşük doğum ağırlığı, doğumsal büyük damar çıkış anomalisi ve ARDS mevcut olduğundan ölüm riskinin yüksek olduğu, ambulansta annenin doğumunu yalnız başına yapmış olmasının bebeğin ölümünün meydana gelmesinde etkisi bulunmadığına, ambulansta sağlık personeli bulunup doğumu yaptırsa bile ölüm riskinin yüksek olduğu ifadelerine yer verildikten sonra, erken doğum eylemi nedeniyle 32 haftalık gebenin sevk edilmesi kararının uygun olduğu, ancak riskli gebelik olması ve uzun mesafe nedeniyle ebe veya doktor eşliğinde sevk edilmesi gerektiği, sevk eden acil servis nöbetçisi ...'nin sevk kuralına göre gerekli koordinasyonu sağlayıp, gebeyi ebe veya doktor eşliğinde göndermediğinden kusurlu olduğuna, ebe ...nin ise kusuru bulunmadığı görüşüne yer verildiği görülmektedir.
Uyuşmazlık konusu olayda İdare Mahkemesi tarafından müdahil hekim tarafından sunulan bu raporların hükme esas alındığı ancak raporların birer örneği taraflara tebliğ edilmeden esas hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmeden ve taraflara raporlara itiraz hakkı tanınmadan, hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanması suretiyle davanın esası hakkında karar verilmesinde usul hükümlerine ve adil yargılanma hakkı kapsamında çelişmeli yargılama ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.
Bu itibarla, söz konusu raporların taraflara tebliğ edilmek suretiyle karar verilmesi gerekeceğinden söz konusu usul işletilmeden verilen davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında bu yönden hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi