Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/5494 Esas 2012/7034 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5494
Karar No: 2012/7034
Karar Tarihi: 17.05.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/5494 Esas 2012/7034 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/5494 E.  ,  2012/7034 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.12.2009 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkına konu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 13.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, intifa hakkı sahibi oldukları 1928 ve 1929 parsel sayılı taşınmazlardaki bu haklarını davalı bayileri aracılığı ile kullandıklarını, ancak sözleşmeye aykırılık nedeniyle bayilik ilişkisinin sona erdirilmesine rağmen davalının taşınmaza elatmasının devam ettiğini ileri sürerek intifa hakkına konu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve 15.000 lira ecrimisil talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin kira sözleşmesi niteliğinde olduğu belirtilerek sözleşme ilişkisinin sona ermesi nedeniyle de istem tahliye davası olarak değerlendirilmiş ve görevsizlik kararı verilmiştir.
    Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlığın nitelendirilebilmesi için öncelikle dayanılan vakıalara değinmek gerekir. Davacı ve davalı 01.03.2007 tarihinde akaryakıt istasyonu işletmek için bayilik sözleşmesi imzalamışlar, bayilik ilişkisinin yürütüleceği üçüncü kişiye ait dava konusu taşınmazlar üzerinde de 19.03.2007 tarihinde davalı lehine 15 yıllık intifa hakkı tesis edilmiştir. Davacı, 16.11.2009 tarihinde davalıya gönderdiği ihtarname ile sözleşme ilişkisini sona erdirmiş, taşınmazın kendisine teslimini talep etmiştir. Eldeki davada sözleşme ilişkisi sona ermesine rağmen taşınmazın haksız kullanıldığı iddiasıyla
    davacı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemektedir. Taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin sona erdiği hususunda da çekişme yoktur.
    Bayilik sözleşmeleri tam iki tarafa borç yükleyen ve akaryakıt istasyonunun işletilmesini amaçlayan karma nitelikte sözleşmelerdir. Bayilik sözleşmelerinin Borçlar Kanununun 270 ve devamı maddelerinde düzenlenen hasılat kira sözleşmesi olarak nitelendirmek mümkün değildir. Kaldı ki, bayilik sözleşmeleri hasılat kira sözleşmesi olarak nitelendirilse dahi sözleşme ilişkisi sona erdikten sonra kiralananı kullanan kişi artık taşınmaza haksız elatan kişi konumunda olacağından taşınmaz üzerinde mülkiyet ya da sınırlı ayni hak sahibi olan kişinin açacağı dava artık tahliye davası değil, hakka elatmanın önlenmesi davası olacaktır.
    Somut olayda da; davacı dava konusu taşınmazlarda intifa hakkı sahibidir. Türk Medeni Kanununun 794 ve devamı maddelerinde düzenlenen intifa hakkı; başkasına ait bir eşya, hak veya mal varlığı üzerinde belirli bir kişiye tam olarak yararlanma olanağını sağlayan bir irtifak türüdür. Kuşkusuz intifa hakkı sahibinin eşya üzerinde oluşan saldırının kaldırılmasını istemesi mümkündür. Davacı da sona eren bayilik ilişkisi nedeniyle davalının taşınmazı haksız kullandığını ileri sürdüğüne göre dava intifa hakkına elatmanın önlenmesi niteliğinde olup dava değerine göre davaya bakmakta asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Mahkemece davanın nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 17.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.