12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/27955 Karar No: 2010/29940 Karar Tarihi: 14.12.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/27955 Esas 2010/29940 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/27955 E. , 2010/29940 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk) TARİHİ : 19/08/2010 NUMARASI : 2010/61-2010/131
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu ................. adına kayıtlı taşınmaz üzerine 26.12.2010 tarihinde haciz konulduğu, adı geçenin vekilinin 05.04.2010 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, müvekkilinin haczi kıymet takdirine gelinmesi ile 30.03.2010 tarihinde öğrendiğini belirterek İİK. nun 82/12. maddesi gereğince ve meskeniyet nedeniyle taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasını istediği görülmüştür. Mahkemece, taşınmaza ilişkin kıymet takdiri işleminin 26.03.2010 tarihinde yapıldığı ve borçlunun bu tarihte haczi öğrendiği, şikayetin 7 günlük sürede olmadığı gerekçe gösterilip istemin süreden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Şikayet süresi, İİK. nun 16/1.maddesi uyarınca yedi gün olup; şikayet konusu işlemin öğrenildiği tarihten başlar. Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise öğrenme tarihinden başlayacağı tabidir. Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanı ile isbat edilemez. Haciz işlemi borçlunun yokluğunda uygulanmış ve kendisine İİK. nun 103. maddesine göre bir tebligatta yapılmamıştır. İcra müdürlüğünce 26.03.2010 tarihinde taşınmazın kıymet takdiri yapılmış olup, tutanağın incelenmesinde kıymet takdiri sırasında borçlunun hazır bulunduğuna dair bir tesbitin mevcut olmadığı belirlenmiştir. Öte yandan, bilirkişilerce düzenlenen 31.03.2010 tarihli kıymet takdiri raporunda “durum hakkında mahallinde bulunan borçluya bilgi verildiği” yazılmış ise de anılan rapor icra müdürü veya memurunun imzasını taşımadığından İİK. nun 8/son maddesi anlamında bir tutanak olmayıp, borçlunun öğrenme tarihinin aksini isbata esas alınamaz. Bu durumda, borçlunun şikayet konusu muameleyi öğrendiğini bildirdiği 30.03.2010 tarihinde haberdar olunduğunun kabulü zorunlu olup, 05.04.2010 tarihinde yapılan şikayet, İİK. nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir. O halde, mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken başvurunun süreden reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.