Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/14535 Esas 2014/24944 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14535
Karar No: 2014/24944

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/14535 Esas 2014/24944 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2014/14535 E.  ,  2014/24944 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Küçükçekmece 3. Aile Mahkemesi
    TARİHİ :10.03.2014
    NUMARASI :Esas no:2013/983 Karar no:2014/198

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacı, dava dilekçesinde; "davalı ile fikren ve ruhen anlaşamadıklarını, bunun sonucu aralarında geçimsizlik baş gösterdiğini, şiddetli geçimsizliğin birliğin devamını imkansız hale getirdiğini, davalının da aynı düşüncede olduğunu, davalı ile boşanma ve fer"i sonuçlarında anlaştıklarını" belirterek, anlaşmalı boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. Davalı ve vekili ise, 23.12.2013 tarihli ön inceleme duruşmasında “anlaşmayı kabul etmediklerini, boşanma ve velayet konusunda mutabakat doğru ise de, nafaka ve tazminat konusunda mutabakat olmadığını, nafaka ve tazminata artırılarak karar verilmesini talep ettiklerini bildirmişlerdir.
    Mahkemece, "davanın anlaşmalı boşanma talepli olarak açıldığı, tarafların anlaşma şartlarını yerine getirmediği, anlaşmalı boşanmanın tüm teatiler aşamasından feragat edilerek delil ve tanık bildirmeksizin tarafların anlaşmaları doğrultusunda karar verilebilecek bir dava türü olduğu, oturumda taraflardan birinin bu protokolün dışında talebi veya istemi bulunması durumunda anlaşma sağlanamamış sayılacağı, tahkikat aşaması bitip sözlü oturuma geçildiğinden geriye dönük delil ve araştırma yapılması da mümkün olmayacağı” şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Davalı ile boşanma ve fer"i sonuçlarında anlaştıklarını belirterek anlaşmalı boşanma davası (TMK md. 166/3) açan davacının, dava dilekçesinde, evlilik birliğinin sarsılmasına dayanak vakıaları bildirmesi gerekmediği gibi, böyle bir vakıa bildirmiş olsa bile bunun hangi delillerle ispat edileceğine ilişkin bir delil bildirmesi de gerekmez. O halde davalının anlaşmalı boşanma talebine karşı çıkmasıyla dava kendiliğinden çekişmeli hale gelmiştir. Böyle bir durumda, taraflara iddia ve savunmaları çerçevesinde delil gösterme ve sunma imkanı tanınmalı, göstermeleri halinde delilleri toplanmalı Türk Medeni Kanununun 166. maddesinin (1.) ve (2.) fıkralarına göre değerlendirilerek sonuca gidilmelidir. Açıklanan husus gözetilmeden yazılı gerekçe ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.12.2014 (Pzt.)



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.