Esas No: 2022/3666
Karar No: 2022/5285
Karar Tarihi: 31.05.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/3666 Esas 2022/5285 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/3666 E. , 2022/5285 K."İçtihat Metni"
Davacı ... Turz. San. Tic. Ltd. Şti. ile davalı Silopi Kaymakamlığı aralarındaki tazminat davasına dair Silopi Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 25/02/2021 tarihli ve 2019/181 E. - 2021/43 K. sayılı hükmün bozulması hakkında Dairece verilen 20/10/2021 tarihli ve 2021/5221 E. - 2021/10440 K. sayılı karara karşı, davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile 14/08/2009 tarihli ve on yıl süreli kira sözleşme düzenlediğini, davalının 31/01/2013 tarihli yazısı ile sözleşmeyi feshettiğini ve taşınmazı kullanmasını engellediğini, fesih nedeniyle yapılan engelleme ve yaratılan muarazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kira sözleşmesine duyulan güven sonucu kiralanana masraf yapıldığını, haksız fesih nedeniyle gelir kaybına uğradığını ileri sürerek; öncelikle davalı tarafından yaratılan haksız ve hukuka aykırı muarazının giderilmesine, 14/08/2009 tarihli sözleşmenin devam ettiğinin tespiti ile yoksun kalınan kâr ve taşınmaza yapılan masraflar için şimdilik 5.000 TL'nin en yüksek ticari avans faizi ile ödenmesine, malzemelerinin iadesine karar verilmesini talep etmiş, 29/05/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile yoksun kalınan kâr ve kiralanana yapılan masraflar için 479.291,18 TL tazminatın tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 168.580,03 faydalı ve zaruri masraflar ile 20.791,57 TL. yoksun kalınan kar olmak üzere toplam 189.371,60 TL. tazminat bedelinin tahliye tarihi olan 08/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalının temyizi üzerine, Dairemizin 16/04/2018 tarihli ve 2019/294 E. 2019/3407 K. sayılı kararıyla; demirbaş eşyaların kiracı tarafından kullanım süresi de gözetilerek ekonomik ömürlerinin doldurup doldurmadığı yönünde bir değerlendirme yapılması, kiracı tarafından yapılan imalatların, imal tarihleri itibariyle değerlerinin denetime elverişli şekilde tespit edilerek yıpranma durumları da gözetilerek sonuca göre bir karar verilmesi, bazı kalemlerin benzer nitelikte olduğu görüldüğünden mükerer talep olup olmadığı üzerinde durulması ayrıca kiracıya iade edilen demirbaş eşyalar varsa bunların belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile 168.580, 03 faydalı ve zaruri masraflar ile 20.791,57 TL. yoksun kalınan kar olmak üzere toplam 189.371,60 TL. tazminat bedelinin tahliye tarihi olan 08/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalının temyizi üzerine, Dairemizin 20/10/2021 tarihli ve 2021/5221 E. 2021/10440 K. sayılı kararıyla; "1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Kural olarak bozma kararına uyulmakla bozma kararında belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar.
Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09/05/1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
Bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtayca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hâkimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.
Somut olayda mahkemece; bozma kararına uyulduğu halde gerekleri yerine getirilmemiş, bozmaya uygun karar verilmemiştir. Şöyle ki;
Mahkemece uyma kararı verilen bozma kararıyla; dosyada yer alan 05/08/2010 tarihli tutanak ile tarihsiz diğer tutanakta belirtilen imalatlar/eşyalar yönünden bazı kalemlerin benzer nitelikte olduğu, 05/08/2010 tarihli tutanağa esas alınan faturalar incelenerek mükerrer talep olup olmadığı, bu eşyalar ve imalatların kiralananın farklı bölümlerinde mi bulunduğu/kullanıldığı belirlenmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği hususu açıkça belirtilmiştir.
Bozma kararında açıkça belirtilen bu hususta, bozma sonrasında alınan 04/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gibi mahkemece de bu yönde bir değerlendirme yapılmaksızın hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bundan ayrı uyma kararı verilen bozma kararıyla; davalının bir kısım demirbaşların iade edildiğine yönelik savunması üzerinde durularak kiracıya iade edilen demirbaş eşyalar varsa bunların belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği hususu açıkça belirtilmiştir.
Dosyaya kazandırılan 23/09/2014 tarihli Silopi 4. Noterliği tarafından düzenlenmiş olan tutanak ile bir kısım demirbaş eşyaların dava tarihi sonrasında davacı kiracıya tesliminin gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, Mahkemece, teslim edilen demirbaş eşyalardan 21/09/2018 tarihli kararda bahsi geçen toplam 337.160,07 TL alacağa dahil edilenler varsa, bu demirbaşlara ilişkin değerin toplam alacak hesaplamasına dahil edilmemesi gerekirken iade edilen demirbaşların keşif tarihi itibariyle hurdaya ayrıldığı gerekçesiyle, keşif tarihi itibariyle hesaplanan hurda değerlerinin toplam alacaktan düşülmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
3) Mahkemece 21/09/2018 tarihli kararda bilirkişi tarafından hesaplanan toplam 114.409,01 TL değerindeki harcamaların gıda malzemesi, temizlik malzemesi, haşere ilacı ve bunun gibi davacının verdiği hizmetin devamını sağlamak amacıyla işletmesi için yaptığı zorunlu ve faydalı giderlerden olduğu, bir kısım harcamaların ise dava tarihinden sonra yapılmış harcamalara ilişkin olduğu gerekçesiyle hesaplamaya dahil edilmediği, hükmün davacı tarafından temyiz edilmemiş olması nedeniyle davalı lehine bu hesaplama açısından kazanılmış hak oluştuğu anlaşılmaktadır. Buna rağmen mahkemece, 114.409,01 TL için yeniden bir değerlendirme yapılarak davalı lehine oluşan kazanılmış hak da ihlâl edilmek suretiyle 109.767,61 TL'nin toplam alacağa dahil edilmiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
4) Mahkemece; 21/09/2018 tarihinde verilen hüküm ile karara dayanak yapılan bilirkişi raporunda tespit edilen faydalı ve zorunlu masraflara ilişkin 1/2 oranında takdiri indirim yapılmış olup bu husus davacı tarafından temyiz sebebi yapılmamış; bu hususta davalı lehine kazanılmış hak oluşmuştur. Buna göre belirlenecek olan faydalı ve zorunlu masraf değeri üzerinden 1/2 oranında indirim yapılması gerekirken davalı lehine oluşan kazanılmış hak ihlal edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesi ile mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi talep edilmiş olmakla yeniden yapılan incelemede;
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekir.
2) Bozma ilamınının dört numaralı bendinde, 21/09/2018 tarihinde verilen hüküm ile karara dayanak yapılan bilirkişi raporunda tespit edilen faydalı ve zorunlu masraflara ilişkin 1/2 oranında takdiri indirim yapılmış olması nedeniyle davalı lehine kazanılmış hak oluştuğu, buna göre belirlenecek olan faydalı ve zorunlu masraf değeri üzerinden 1/2 oranında indirim yapılması gerektiği belirtilmiş ise de; mahkemece verilen 21/09/2018 tarihli kararda, davacının kiralananı tahliye tarihine kadar fiilen işletmiş olması ve eşyanın doğasından dolayı kiralanana yapılan harcama konusu eşyaların kullanım sonucunda oluşan yıpranma payları da bir bütün olarak dikkate alınarak yapılan masraflarda hakkaniyet ilkesi gereği 1/2 oranında indirim yapıldığı belirtilmiş olup, görüldüğü üzere söz konusu hakkaniyet indirimi, kiracı tarafından yapılan imalatlar için yıpranma payı gözetilerek yapılmıştır. 21/09/2018 tarihli kararın bozulmasına ilişkin ilamda, hem demirbaş eşyalar yönünden hem de zorunlu ve faydalı imalatlar yönünden, eşyaların ekonomik ömürlerinin doldurup doldurmadığı yönünde bir değerlendirme yapılması, nitelikleri, kullanma süresi gözetilerek yıpranma payının hesaplanması ve alacaktan düşülmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda, eşyalar/imalatlardan ayrı ayrı değerlendirme yapılmak suretiyle yıpranma payı düşüldüğü halde ayrıca belirlenen alacaktan 1/2 oranında hakkaniyet indirimi yapılması mükererr olarak yıpranma payı düşülmesi sonucu doğuracaktır. Önceki kararda, 1/2 oranında takdiri indirim yapılmış olması nedeniyle davalı lehine kazanılmış hak oluştuğu sabit ise de, bundan anlaşılması gereken; kiracı tarafından yapılan ve davalıdan tahsili gereken imalatlar/eşyalar bedelinden 1/2 oranın altında kalmamak koşuluyla yıpranma payı düşülmesi gerektiği olduğu halde bozma ilamında bu hususun açıkça yer almadığı yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davacının bu yöndeki karar düzeltme istemi kabul edilerek bozma kararının 4. bendine, yukarıda açıklanan gerekçenin ilave edilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair karar düzeltme itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairece verilen 20/10/2021 tarihli, 2021/5221 Esas, 2021/10440 Karar sayılı bozma ilamının 4. bendine, ilave olarak yukarıda 2. bentte açıklanan gerekçenin de eklenmesi suretiyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 31/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.