16. Hukuk Dairesi 2013/2281 E. , 2013/2826 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Dava konusu taşınmaz 1968 yılında yapılan ... çalışmaları sırasında dere yatağı olarak tescil harici bırakılmıştır. Davacı ..., dava konusu taşınmazın 1970 yılından beri kullandığını belirterek adına tescili talebi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, hükme dayanak yapılan fen bilirkişisi raporunda (C) harfi ile gösterilen 11.000 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisinin 25.09.2012 tarihli rapor ve krokisinde (C) harfi ile gösterilen bölümünün yirmi yıldan fazla süre ile davacı tarafından kullanıldığı, TMK"nun 713/1. maddesinde belirtilen zilyetlikle tescil koşullarının davacı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkeme fen bilirkişisi raporunda dava konusu yere ait hava fotoğraflarının zemine uygulandığından söz etmiş ise de, taşınmazın fotoğraflarında sınırlar açıkça gösterilmemiş, taşınmazın tarım arazisi olup olmadığı hususları belirtilmemiş, ziraat bilirkişisi raporunda taşınmaz üzerinde 10-12 yaşlarında çeşitli ağaçlar bulunduğu belirtilmesine rağmen, taşınmazın toprak yapısı ve bitki örtüsü hususlarına değinilmemiş, jeolog bilirkişi raporunda (C) ile gösterilen dava konusu yerin tamamının bayır ve dere yatağı olduğu ve bu bayır olan alanın ev, bağ, bahçe ve susuz tarla olarak kullanıldığı belirtilmesine karşın, rapor ekindeki fotoğraflardan bağ niteliğinin tespit edilememesi nedeniyle bu konudaki çelişki giderilememiş, rapora taşınmazın sınırlarını gösterir nitelikte fotoğraf da eklenmemiş, inşaat bilirkişisi raporunda taşınmaz üzerindeki evin ne zaman yapıldığına ilişkin teknik bilgiler belirtilmemiştir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için taşınmazın hava fotoğrafları ve memleket haritaları getirilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, fen bilirkişisi jeolog, jeodezi, fotogrametri, inşaat ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşacak uzman bilirkişiler kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmaz üzerinde zilyetliğin sürdürülüşü ile ilgili olarak, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı jeolog, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak uzman bilirkişiler kuruluna dava konusu taşınmazın dava tarihine göre 30-35 yıl öncesine ait ve en az üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının getirtilip uygulama yaptırılarak taşınmazın niteliği ile taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihi ayrı ayrı belirlenmeli, taşınmazın aktif dere yatağında olup olmadığı kesin olarak belirlenmeli 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliği ve bitki örtüsüyle ilgili, inşaat bilirkişisinden dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan evin yaşı ile ilgili bilimsel ve teknik verilere dayalı raporlar alınmalı, fen bilirkişisine taşınmazın bilirkişi raporlarında belirlenen durumu ile ilgili olarak hava fotoğrafları ile mukayeseli, taşınmazın koordinatlarını belirtir, taşınmazın sınırlarını gösterir bütün yönlerinden çekilmiş fotoğrafları ekli keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli taşınmaz üzerinde yalnızca ev yapılmasının imar-ihya olarak kabul edilemeyeceği dikkate alınmalı, bu şekilde davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.