19. Hukuk Dairesi 2017/87 E. , 2018/5889 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl menfi tespit-istirdat ve birleşen itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne ve birleşen davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davanın davalısı-birleşen davanın davacısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili, davacı ile davalı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden davacının kredi kullandığını, EFT yoluyla kendisine davalı tarafından borç olarak bildirilen 10.200,00 TL’yi davalıya gönderdiğini, dekontun açıklama kısmında “kredi kapatılması” şeklinde açıklama yazıldığını, daha sonra davalı tarafından davacıya ihtarname gönderildiğini ve 5.557,80 TL borcun ödenmesinin istediğini, davacının EFT yoluyla gönderdiği 10.200,00 TL ile davalının kredi borcunun kapatılabileceği, bu işlemi yapmayarak parayı hesapta tutmasının davalının kusuru olduğunu ileri sürerek davalıya borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile de 6.888,33 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davacıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davacının “kredi kapatılması” ibaresiyle 10.200 TL davalı banka şubesindeki hesabına gönderdiğini ancak o tarihte bu meblağın borcu kapatmaya yetmediğini, davacının bu paranın akıbetini banka nezdinde araştırmadığından ihmali bulunduğunu ve sonucuna kendisinin katlanması gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davanın davacı vekili, davalılardan ... davacı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalının bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kullanılan kredinin ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, her iki davalının da haklarında başlatılan takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davanın davalılar vekili, davalı ... ’ın “kredi kapatılması” ibaresiyle 10.200 TL’yi davalı banka şubesindeki hesabına gönderdiğini ancak o tarihte bu meblağın borcu kapatmaya yeterli olduğunu, davacının bu parayla borcu kapatmaması nedeniyle kusurlu bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl dava yönünden, davalı bankanın basiretli bir tacir gibi davranmayarak bakiye borcun büyümesine neden olduğu, davacının davasında kısmen haklı olduğu, davacının... İcra Müdürlüğünün 2014/372 esas sayılı dosyasına ödemiş olduğu tutarın iadesine ilişkin istirdat talebinin bankaya ödemesi gereken faizli bakiye tutarı olan 1.297,04 TL"nin tenzilinden sonra kalan 5.591,79 TL olduğu ve bu meblağın davacıya iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden ise, birleşen dosya davalısının ... ’ın... İcra Müdürlüğünün 2014/372 esas sayılı dosyasına yaptığı itirazında kısmen haksız olduğunu ancak borcun dava devam ederken ödenmiş olması nedeniyle konusuz kaldığı gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm asıl davanın davalısı-birleşen davanın davacısı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davanın davalısı-birleşen davanın davacısı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl davanın davalısı-birleşen davanın davacısından alınmasına, 19/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
TL
382,00 O.H.
29,20 P.H.
353,80 Kalan