Esas No: 2022/3659
Karar No: 2022/5276
Karar Tarihi: 31.05.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/3659 Esas 2022/5276 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/3659 E. , 2022/5276 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
VEK. AV. ......
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozulması istenilmekle; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, Avrasya Tünelinin işletme hakkına sahip olduğunu, geçişlerin 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirildiğini, davalının 03/02/2017 - 17/03/2019 tarihleri arasında ücret ödemeksizin, Avrasya Tüneli'nden ihalli geçişler yaptığını, ihlalli geçişlerden doğan alacağın tahsili için yapılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; vaki itirazın iptaline, lehine icra tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davalıya ait aracın ücret ödemeksizin geçiş yaptığı ve bu ücretin 15 günlük süre içinde ödenmediğinin sabit olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığının 11/03/2022 tarihli yazısında; dava dilekçesi ile tensip zaptının davalı asile 03/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafa tanınan cevap süresi içerisinde vekili Avukat ... ...'ın 10/06/2021 tarihinde mahkemeye hitaben sunduğu aynı tarihli dilekçesi ile cevap verme süresinin uzatılmasını talep ettiği, ancak mahkeme hakimi tarafından talebin değerlendirilmediği, mahkemenin her talebi bir kararla karşılaması ve sonucunu ilgililere bildirmesinin adil yargılama hakkının temel kurallarından olduğu, Mahkemece cevap süresinin uzatılmasını isteyen davalı tarafın talebi hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmemesinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 127 inci maddesinin son cümlesindeki "Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhal bildirilir" şeklindeki emredici düzenlemeye aykırı olup; davalının davaya cevap verme, vakıa ve delillerini bildirme hakkının, kısacası savunma hakkının kısıtlanması anlamına geldiği, mahkemece Anayasa'nın 36 ncı maddesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkı ve 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27 nci maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek; hükmün, kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Savunma hakkı; Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alındığı gibi, HMK’nın 27. maddesi hükmüne göre de, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, başka bir anlatımla, taraflara dosya içerisindeki bilgi ve belgelere karşı savunma hakkını kullanma olanağı verilmeden hüküm kurulması mümkün değildir. Aksi halde savunma hakkı kısıtlanmış olup, bu husus kamu düzenine ilişkindir.
Somut olayda; dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmekle, davalı tarafça HMK’nın 127/1. maddesinden yararlanılarak cevap dilekçesi sunmak üzere süre talep edildiği ve mahkemece süre uzatım konusunda olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmeksizin ve dolayısıyla davalının davaya vereceği cevap beklenmeksizin karar verilmesi, HMK' nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına aykırılık teşkil etmektedir. Emredici yasa hükümlerine aykırı şekilde davalının savunma hakkının kısıtlanması usul ve kanuna aykırı olup, Adalet Bakanlığının yerinde görülen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığının yerinde görülen kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile HMK'nın 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca gereği yapılmak üzere bozma kararının bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 31/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.