Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/6453 Esas 2012/6991 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/6453
Karar No: 2012/6991
Karar Tarihi: 16.05.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/6453 Esas 2012/6991 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davanın konusu, davacının kadastrol yola elatmanın önlenmesi ve kal istemi üzerine açılmıştır. Davalılar, kadastrol yolunun kendilerine ait olduğunu ve tecavüzde bulunmadıklarını savunmuşlardır. Mahkeme, davacının iddialarına dayanak teşkil eden bilirkişi raporu ve krokisi doğrultusunda davalıların tecavüzde bulunduklarını ve kadastrol yola taşkın inşaat yaptıklarını tespit etmiştir. Ancak, davalılar daha önce almış oldukları tescil ilamını infaz ettirmedikleri için, mahkeme kararında bu tescil kararı dikkate alınmamıştır. Bu durumda, kararın bozulması gerektiği hükme bağlanmıştır.
Kanun Maddeleri: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/A maddesi.
14. Hukuk Dairesi         2012/6453 E.  ,  2012/6991 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.02.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, kadastrol yola elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir.
    3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/A maddesi gereğince kamunun yararlanmasına tahsis edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılarak özel sicile yazılırlar. Bu tür taşınmazlar özel mülkiyete konu teşkil etmezler. Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilir.
    476 sayılı parselin maliki olan davacı, davalıların paftasında yol olarak gösterilen yere elattığını belirterek kadastrol yola müdahalenin önlenmesini istemiştir. Dosya içerisindeki 09.08.2010 tarihli fen bilirkişi raporu ve ekindeki krokiye göre davalıların 474 ve 475 sayılı parseller üzerine kadastrol yola taşkın inşaat yapmak suretiyle tecavüzde bulundukları belirlenmiştir.
    Davalılar kadastrol yolun ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14/02/1985 tarihli ve 1983/523 Esas, 1985/37 Karar sayılı ilamı ile adlarına tescil edildiğini, yola tecavüzlerinin bulunmadığını, çekişmeli yerin kendi mülkiyetlerinde olduğunu savunmuşlardır.
    Mahkemece, davalıların savunmalarına itibar edilerek bilirkişi rapor ve krokisinde A, B, C harfleri ile gösterilen tecavüze konu alanın davalılar adına tesciline karar verilen yerde kaldığı, her ne kadar davalıların almış olduğu tescil ilamı tapuda infaz ettirilmemiş ise de tescil ilamı ile birlikte mülkiyetin
    kazanıldığı, davalıların haksız bir müdahalelerinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararın gerekçesinde davalıların mülkiyet hakkına dayanarak yoldan adlarına tescil ettirdikleri yere inşaat yaptırdığı belirtilmekte ise de daha önce mahkemece verilen tescil kararında herhangi bir krokiden söz edilmediği gibi hüküm sonucunda da bilirkişi raporu veya krokisine atıf yapılmamış, karar infaz edilerek paftasına işlenmemiştir. Kadastro Müdürlüğünden getirtilen pafta sureti halen geçerli olup keşifte buna göre uygulama yapılarak tecavüz açıkça belirlenmiştir.
    Mahkemece henüz paftasına işlenmemiş olan tescil kararı esas alınarak yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, tüm bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 16.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.