23. Ceza Dairesi 2015/1627 E. , 2015/542 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıclık, Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.
Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu, TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenmiştir.
Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için, dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten süjelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Suçun bu nitelikli halinin oluşabilmesi için, bankaya ait mal ve hizmetler ile fonksiyonlarının kullanılması yeterli olup suçun mağdurunun kim olduğunun nitelikli halin oluşumu bakımından ayrıca bir önemi bulunmamaktadır. Bankaların, ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır.
Sanığın, ..."a ait .. İzmir Şubesi nezdindeki hesabına ait görünen, 15/07/2007 düzenleme tarihli, keşide yeri İzmir olan, 13.500 TL bedel içeren ve tüm dosya kapsamına göre ilk ciranta imzasının sahte olduğu tespit edilen çeki, bir ticari alışverişe istinaden aldığı mal karşılığında katılan ..."ya vererek haksız menfaat temin etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın beyanlarına, ekspertiz raporuna, tanıkların anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eylemlerinin resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın katılan ..."ya, söz konusu sahte çeki vermek suretiyle karşılığında 13.500 TL haksız menfaat temin ettiği sabit olmakla, bu durumda yukarıdaki açıklama çerçevesinde sanık hakkında 5237 Sayılı TCK"nın 158/1, f, son maddesi gereğince haksız menfaat miktarının 13.500 TL ve haksız menfaatin iki katının 27.000 TL olması dikkate alınarak temel cezanın bu miktardan az olmayacak şekilde ""1350 gün adli para cezası"" olarak belirlenmesi, aynı Kanun"un 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak 1125 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına ve mahkemenin takdirine göre de; 5237 sayılı TCK"nın 52. madde gereğince; 1 gün karşılığı 20 TL üzerinden hesaplanarak 22.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, kanundaki düzenlemeye aykırı bir şekilde 850 gün olarak temel adli para cezası tayin edildikten sonra indirimlerin de bu ceza üzerinden belirlenerek sonuç olarak 14.160 TL adli para cezasına hükmedilerek 8.340 TL eksik adli para cezası tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.