19. Hukuk Dairesi 2017/149 E. , 2018/5884 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyizi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 15.09.2012 başlangıç tarihli sözleşme uyarınca davacının davalı işletmede yalnız davacı şirketin pazarladığı sözleşme konusu ürünleri satmayı, rakip ürünleri satın almamayı, bulundurmamayı, tanıtımını üstlenmemeyi ve rakip firmaların ürünlerinin reklam niteliği taşıyan mamul ve malzemelerini bulundurmamayı, sözleşme hükümlerinden herhangi birisine aykırı hareket ettiği takdirde davacı şirketten almış olduğu 9.100,00 TL tutarındaki karşılıksız katkıyı iade ile birlikte 10.000,00 USD cezaî şartı nakden ve def’aten ödemeyi taahhüt ettiğini, sözleşme doğrultusunda davalıya 9.100,00 TL tutarında karşılıksız katkı sağlandığını, işletmede rakip firma ürünlerinin satıldığını, bulundurulduğunu ve reklam malzemeleri kullanıldığından sözleşmenin ihlal edildiğinin Sulh Hukuk Mahkemesi kararıyla tespit edildiği gerekçeleri ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000,00 USD cezaî şartın dava tarihinden itibaren tahakkuk edecek en yüksek faizi ile davalıdan tahsili ile 9.100,00 TL katkı tutarının dava tarihinden itibaren tahakkuk edecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının, davalı firma ile dava dilekçesinde belirtilen 15.09.2012 tarihli yazılı bir sözleşmeyi imzalamadığını, imzalandığı iddia edilen sözleşme altındaki imzanın davalıya ait olmadığını bu nedenle bu sözleşme hükümlerinin davalıyı bağlamayacağını, davacı ile sözlü anlaşma yapıldığını, bu anlaşma gereği davalının üzerine düşen yükümlükleri yerine getirdiğini, davacının bedelsiz katkı alacağının kalmadığını, davacının taahhüt ettiği malı göndermemek suretiyle sözleşmeyi ihlal etmesi sebebi ile başka bir firma ile anlaştıklarını, sözleşmeyi ihlal eden tarafın cezaî şart isteme hakkının da bulunmadığı savunması ile davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve dosya kapsamına göre, davalının dava dışı ... "e verdiği ... 12. Noterliği’nin 18/09/2009 tarihli 09075 yevmiye nolu vekâletname içeriğinden, davalının ... "e banka hesaplarından para çekme yetkisi, elektrik, doğalgaz ve su bağlatma, muhasebeci E-bildirge E-Beyanname yetkisi ADSL abonelik yetkisi, telefon alım yetkisi ve işyeri idare yetkisi verdiği, işyeri idare yetkisinin de içeriği itibarıyla işyerinin alışılmış mutad işlemlerini kapsadığı, dilediği şekilde dilediği bedelle işyeri ile ilgili tacir kişilerle borçlandırıcı ticari sözleşme yapma yapma yetkisinin mevcût olmadığı, dolayısıyla davacının delil olarak dayandığı yazılı sözleşmede yer alan cezaî şart ve sözleşmenin kısmen veya tamamen ihlali durumuna bağlı olan katkının iadesine ilişkin sözleşme hükümlerinin davalı yönünden uygulanamayacağı, taraflar arasında sözlü sözleşme yapıldığı, davalının sözlü anlaşma gereği üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiği, davacının delil olarak dayandığı faturalarda hizmet bedeli olduğunun yazılı olduğu, mevcût delillere göre davalının yaptığı hizmetin karşılığı olarak aldığı bu katkının iadesi gerektiği hususunun ispatlanmadığı, yazılı sözleşme davalı yönünden bağlayıcı olmadığından cezaî şart ve hizmet karşılığı verilen katkının iadesi koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında ihtilaf konusu bulunmayan sözleşmenin davalının oğlu ... tarafından imzalandığı anlaşılmakla bahsi geçen 18.09.2009 tarihli vekâletname içeriği incelendiğinde, vekil eden ... tarafından “İşyeri İdare Yetkisi” başlıklı paragrafta “faaliyet konumla ilgili olarak tüm işleri yürütmeye, adıma ticari mal almaya satmaya, bedellerini tahsile, fatura, fiş ve makbuzları tanzim ve imzalamaya, işyerimle ilgili her türlü evrak, belge, izin, ruhsatları ilgili makamlardan temin etmeye, ticari defterlerimi işyerimle ilgili belgeleri ibraza, tutulacak tutanakları imzalamaya, itirazlarda bulunmaya, yazışmalar yapmaya, tebliğ ve tebellüğe..” şeklinde vekil eden adına tüm işlemleri yapmaya dair geniş yetki tanındığı görülmekle vekilin vekil eden adına bahsi geçen sözleşmeyi imzalamaya yetkili olduğundan hareketle sözleşme maddelerine göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın giderilerek, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ile uyuşmayan gerekçeye istinaden red kararı verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.