11. Hukuk Dairesi 2018/1293 E. , 2019/3171 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 30/09/2016 tarih ve 2015/152 E. - 2016/155 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair istanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce verilen 13/12/2017 tarih ve 2017/364-2017/3799 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 2012/05991 nolu çoklu tasarım tescil belgesindeki, 1, 2, 3, 5, 6, 7, 8, 9, 10 sıra nolu tasarımların 2009, 2010 ve 2011 tarihli çeşitli yayınlarda tanıtıldığını, kataloglarda kullanıldığını, kamuya sunulduğunu, dava konusu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine sahip olmadığını ileri sürerek bu tasarımların hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, tasarımların farklı olduğunu, müvekkilinin tescilli tasarımının yenilik ve ayırt edicilik koşullarını taşıdığını, tasarımlarda amacın, hiç olmayan bir şeyin yaratılması olmadığını, önceki tasarımlarda küçük değişiklikler yapılarak tasarımın genel görünümü değişiyorsa bu gibi tasarımların da yeni kabul edileceğini, tasarımın tüm özelliklerinin yeni olmasının neredeyse imkansız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davaya konu 2012/05991 sayılı çoklu tasarımın 3,5,6,8 ve 10 nolu tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik vasfı bulunmadığı, 1,2 ve 9 nolu tasarımların ise Mahkemenin 2013/288 E. sayılı kesinleşmiş ilamıyla hükümsüz kılındığı, 7 nolu tasarım yönünden ise tasarımın yeni ve ayırt edici vasfı bulunmadığının ispat olunamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalıya ait 2012/05991 nolu tasarım tescil belgesindeki 3, 5, 6, 8 ve 10 nolu tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, 1, 2, 9 nolu tasarımlar yönünden verilen hükümsüzlük kararı kesinleştiğinden bu tasarımlar bakımından hükümsüzlük talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, 7 no"lu tasarım yönünden hükümsüzlük talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, dava konusu tasarımlardan 3,5 ve 6 sıra sayılı tasarımların işlevsel zorunluluk dışında ayırt ediciliği sağlayan ilave bir unsurunun bulunmadığı, günlük ticari yaşamda yaygın olarak kullanıldığı bilinen tasarımların kamusal alana dahil olup herkesin kullanımına açık olduğu, nitekim dosyadaki kataloglarla dava konusu tasarımların bütünsel benzerlik gösteren benzerlerinin yer aldığı, bu katalog ve internet sitelerinde yapılan görsel sunum ve tanıtımların, piyasaya arzlarının dava konusu tasarımın başvuru tarihinden önce olduğu, anılan tasarımlarla dava konusu tasarımların bilgilenmiş kullanıcı gözüyle kıyaslandığında bıraktıkları genel izlenim bakımından belirgin bir farklılığın bulunmaması nedeniyle ayırt edicilik özelliğinin de mevcut olmadığı ve bu nedenle 3, 5, ve 6 sıra sayılı tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiği, ancak 7, 8, ve 10 nolu tasarımlar yönünden yenilik ve ayırt edicilik özelliklerinin mevcut olmadığının ispat edilemediği, 1, 2, 9 nolu tasarımlar yönünden ise önceden verilen hükümsüzlük kararları kesinleştiği için yeniden karar verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince istinaf isteminin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davalı adına tescilli 2012/05991 nolu tasarımın 3, 5 ve 6 nolu tasarımların hükümsüzlüğüne; 7, 8 ve 10 nolu tasarımlar yönünden hükümsüzlük taleplerinin reddine; 2012/05991 nolu endüstriyel tasarımın 1, 2, 9 nolu tasarımlarının Mahkemenin 2013/288 E., 2014/145 K. sayılı kesinleşmiş kararıyla hükümsüz kılındığından bu tasarımlar bakımından dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 24/04/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.