Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/4507 Esas 2012/6939 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.07.2009 gününde verilen dilekçe ile muarazanın giderilmesi ve kal; birleşen davada da davacı... ve diğerleri tarafından 06.04.2011 günlü dilekçe ile davalı ...Ş. aleyhine muarazanın giderilmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen 27.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ...Ş. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar asıl ve birleşen davalarında, davalı ...Ş. tarafından yapılan ve üzerinde diğer davalı GSM şirketine ait baz istasyonunun kurulu bulunduğu yapının (direğin) yıkılma tehlikesinin bulunduğunu, inşaatın yapıldığı alanın yapıya müsait bir yer olmayıp, yapının da hatalı yapıldığını ayrıca baz istasyonunun sağlığa da zarar verdiği iddialarıyla, komşuluk hukukuna aykırılık teşkil ettiğini ileri sürdükleri yapı ve baz istasyonunun kaldırılmasını istemişlerdir.
Davalı, ... A.Ş. ve birleşen davada davalı GSM şirketi davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, üzerinde baz istasyonunun bulunduğu 116 ada 200 parsel numaralı taşınmazdaki yapının (direğin) devrilme tehlikesinin bulunduğu ayrıca baz istasyonunun sağlığa zarar verdiği gerekçeleriyle asıl ve birleşen davanın kabulü ile yapı ve baz istasyonunun kaldırılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, asıl ve birleşen dava davalıları temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 718. maddesi hükmüne göre arazi üzerindeki mülkiyet kullanılmasında yarar olduğu ölçüde üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyetin kapsamına yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer. Kısaca, mahkemece kal’ine karar verilen yapı arazi malikinin mülkiyet hakkı kapsamındadır. Dolayısıyla arazi maliki kim ise davada taraf durumunu almadan mülkiyet hakkının kapsamındaki yapının kal’ine karar vermek mümkün değildir.
Mahkemece yapılması gereken iş, 116 ada 200 parsel numaralı taşınmaz maliki aleyhine de dava açmak üzere davacılara uygun bir mehil vermek, açılırsa dava dosyalarını birleştirmek, davacının istemini malikin huzuru ile incelemek ve sonucuna uygun bir karar vermek olmalıdır.
Değinilen yönün gözardı edilmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 15.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.