Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/399 Esas 2020/1207 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/399
Karar No: 2020/1207
Karar Tarihi: 24.02.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/399 Esas 2020/1207 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı şirket ile davacı müvekkil şirket arasındaki itirazın iptali davasında mahkeme, davacının davalıya verdiği ihracat hizmeti sonrası doğan alacağın tahsili için başlattığı icra takibi sonucunda davalının takibe haksız itiraz ettiğini ve asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilmiştir. Kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplerin bulunmaması nedeniyle karar onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
İcra ve İflas Kanunu - Madde 98: İcra mahkemesince, ilamlı veya ilamsız olarak açılan icra takibinin muhatabı, kendisine borcu olmadığını ileri sürerek itiraz hakkını kullanabilir.
İcra ve İflas Kanunu - Madde 106: İtirazın süresi başlıyor ve bitiyor. İtirazın süresi, icra takibinin muhatabına yapılan tebliğ tarihinden başlayarak yedi gündür. İtirazın süresinin dolması, icra takibinin hükümlerinin kesinleşmesine sebep olur.
İcra ve İflas Kanunu - Madde 107: İtirazın sebepleri, genel olarak ya borçlu açısından ya da hususi olarak müteselsil kefalet hakkında ayrı ayrı sayılmıştır.

23. Hukuk Dairesi 2019/399 E. , 2020/1207 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili; müvekkili şirketin gümrük müşavirliği hizmeti verdiğini, 2011 yılı Aralık ayı itibariyle davalının ihracaat işlemlerinin müvekkili firma tarafından takip edilip sonuçlandırıldığını, verilen hizmet sebebiyle doğan alacağın, gümrük beyannamesi kapanan her ihracaat işlemi için ayrı ayrı faturalandırılarak söz konusu faturaların başlangıçta teslim tesellüm tutanak formu ile tebliğ edildiğini, daha sonra da ödeme yapmamakta direnen davalıya noter kanalı ile ihtarname çekilerek mevcut ve vadesi gelen borçların ödenmesi ihtarında bulunulduğunu, ödenmeyen alacağın tahsili için icra tekibi başlattıklarını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini, ileri sürerek itirazın iptali ile davalının alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; hizmetin alınmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamında; davalı tarafından faturaların taraflarına tebliğ edilmesi sonrasında iade edilmediği gibi, ihtarnamenin taraflarına tebliği sonrasında fatuların teslimi olgusunun inkarının inandırıcı bulunmadığı, ayrıca davalının ödeme yaptığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 24.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.