16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/12100 Karar No: 2020/3025 Karar Tarihi: 24.06.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/12100 Esas 2020/3025 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, ceza davasıyla ilgilidir ve bir sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine ilişkin yapılan istinaf başvurusunun esastan reddedilmesini içermektedir. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebepleri dikkate alınarak dosya incelenmiş ve sanık müdafiinin sair temyiz sebepleri reddedilmiştir. Ancak, suçun unsurlarının teşdit sebebi olarak gösterilmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesi ve örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK'nın 58/9. maddesi gereğince tekerrür hükümleri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle karar bozulmuştur. Bu nedenlerle dosya Karabük Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiş ve kararın bir örneği Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesine gönderilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmiştir. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 314/2, 5/1, 53, 58/6, 58/9, 63; 3713 sayılı Kanun'un 5/1; CMK'nın 299/1; Anayasa'nın 138/1. maddeleri belirtilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2019/12100 E. , 2020/3025 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : Sanığın TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 TCK"nın 53, 58/6, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine ilişkin yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin İlk Derece Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, istinaf ve temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Sanık müdafiinin sair temyiz sebeplerinin reddine, ancak; 1-Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak alt sınırdan makul bir şekilde uzaklaşılarak bir cezaya hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde ve suçun unsurlarının teşdit sebebi olarak gösterilmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesi, 2-Kabul ve uygulamaya göre de; Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK"nın 58/9. maddesi gereğince tekerrür hükümleri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine, mevcut delil durumuna ve tutuklulukta geçen süreye nazaran sanığın tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Karabük Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.