17. Ceza Dairesi 2017/3115 E. , 2019/1400 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1)Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 20/01/1986 gün, 1985/6 Esas ve 1986/1 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, Anayasa"nın 123. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, kamu tüzel kişiliğinin ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak, bir devlet organı veya diğer bir kamu tüzel kişisi tarafından kurulabileceği, somut olayda ...’nin de kamu kurum ve kuruluşu niteliğinde bulunduğu; 5237 sayılı TCK"nun 142/1-a maddesinde düzenlenen kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında hırsızlık suçunun oluşması için eşyanın bu özelliğini hırsızlık anında da koruması gerekir. Suçun işlendiği sırada eşya, kamu yararını gerçekleştirecek durumda ise belirtilen maddedeki suç oluşacaktır. Somut olayda, kamu kurumu olan ..."ne ait kum ocağı şantiyesindeki iki iş makinesinden, mazot depo kapağı kırılarak mazot hırsızlığı yapıldığı anlaşılmakla, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nun 142/1-a yerine 142/1-e maddesinin uygulanması ile sonuç ceza değişmediğinden Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2014/13-485 Esas, 2017/426 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, suça konu yakıtın bir kısmının yere dökülmesi sebebiyle tükenmiş ve katılanın tasarruf olanağının kaybolması sonucu eylemin tamamlandığının anlaşılması karşısında, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı belirtilerek 5237 sayılı TCK"nun 35. maddesi uygulanmak suretiyle sanıklar hakkında eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanıklar ... ve ...’ın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiriler dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
2)Sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 20/01/1986 gün, 1985/6 Esas ve 1986/1 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, Anayasa"nın 123. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, kamu tüzel kişiliğinin ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak, bir devlet organı veya diğer bir kamu tüzel kişisi tarafından kurulabileceği, somut olayda ...’nin de kamu kurum ve kuruluşu niteliğinde bulunduğu; 5237 sayılı TCK"nın 142/1-a maddesinde düzenlenen kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında hırsızlık suçunun oluşması için eşyanın bu özelliğini hırsızlık anında da koruması gerekir. Suçun işlendiği sırada eşya, kamu yararını gerçekleştirecek durumda ise belirtilen maddedeki suç oluşacaktır. Somut olayda, kamu kurumu olan ..."ne ait kum ocağı şantiyesindeki iki iş makinesinden, mazot depo kapağı kırılarak mazot hırsızlığı yapıldığı anlaşılmakla; Yargıtay CGK’nun niteleme konusunda hatalı uygulamaya dair 2012/1-1563 Esas ve 2013/123 karar sayılı, kararında belirtildiği gibi aleyhe temyiz olmayan hallerde suçun niteliğinde yanılgıya düşüldüğü belirlendiğinden cezanın tür ve miktarı yönünden, kazanılmış hakkı saklı tutmak şartıyla hükmün bozulmasına karar verilmesi gerektiği şeklindeki kabul ve ilke de dikkate alınarak, sanıkların eyleminin 5237 sayılı TCK"nun 152/1-a maddesindeki suçu oluşturduğu halde, aynı Yasa"nın 151/1. maddesi ile uygulama yapılması suretiyle suçun vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakkının gözetilmesine, 06.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.