Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6811
Karar No: 2018/748

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/6811 Esas 2018/748 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalıların dayandığı 1953 Esaslı istihkak dosyasındaki anlaşmanın menkul mallar üzerinde olduğu, kök muristen kalan taşınmazların taksimine ilişkin bir ibarenin söz konusu belgede yer almadığı ve taksim olgusuna dayanan davalıların bu olguyu ispat edemediği gerekçesiyle kök muristen kalan taşınmazların tesciline karar verilmiştir. Ancak davalıların bazı taşınmazların haricen satın alındığını iddia etmeleri üzerine, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları yetersiz ve çelişkili bulunarak yeniden keşif yapılması kararlaştırılmıştır. Kararın gerekçesi ise, 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu uygulamasının bulunduğu yerde dava konusu olayın kadastro tesbitine itiraza ilişkindir. Kanun maddeleri ise, 6831 sayılı Orman Kanunu'dur.
20. Hukuk Dairesi         2017/6811 E.  ,  2018/748 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVACILAR : ... ve Ark.
    DAVALILAR : ... ve Ark.
    ASLİ MÜDAHİL : Orman Yönetimi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro çalışmaları sırasında Samsun ili, Kavak ilçesi, ... köyü; 102 ada 3 parsel sayılı taşınmaz 6.1528 m² yüzölçümü ile, 102 ada 9 parsel sayılı taşınmaz 10058 m² yüzölçümü ile 102 ada 52 parsel sayılı taşınmaz 2203,59 m² yüzölçümü ile 102 ada 238 parsel sayılı taşınmaz 7887 m² yüzölçümü ile 102 ada 240 parsel sayılı taşınmaz 8686 m² yüzölçümü ile 102 ada 248 parsel sayılı taşınmaz 616 m² yüzölçümü ile 102 ada 251 parsel sayılı taşınmaz 7333 m² yüzölçümü ile 102 ada 287 parsel sayılı taşınmaz 6571 m² yüzölçümü ile 102 ada 296 parsel sayılı taşınmaz, 13480 m² yüzölçümü ile 102 ada 504 parsel sayılı taşınmaz 1256 m² yüzölçümü ile; 102 ada 518 parsel sayılı taşınmaz 7423 m² yüzölçümü ile tarla/ahşap ev ve samanlık nitelikleri ile senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... Mirasçıları ... ve arkadaşları adına tesbit edilmiştir. ... köyü 102 ada 190 parsel sayılı taşınmaz 23990 m² yüzölçümü ile tarla vasfı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile ... ve arkadaşları ile Sami Aksoy ve arkadaşları adına, 102 ada 25 parsel sayılı taşınmaz ise 2747,33 m² yüzölçümü ile tarla vasfı ile ... adına tespit edilmiştir.
    Davacı ... ve ...; askı ilân süresi içerisinde açtığı dava ile gerçekte kökmuris ..."a ait olan ve ölümü ile evlatları ... ve ..."a kalan 102 ada 3, 9, 25, 52, 190, 238, 240, 248, 251, 287, 296, 504 ve 518 parsel sayılı taşınmazların sadece ... varisleri adına tespit edildiğini, mirasçılar arasında gayrımenkul taşınmazların taksim edilmediği, mirasçılar arasında koyun ve keçilerin paylaşımı konusunda Kavak Sulh Hukuk Mahkemesinde dava görüldüğünü ancak taşınmaz mallar konusunda bir taksim yapılmadığını, belirterek davalılar adına yapılan tespitin iptali ile dava konusu taşınmazların kök muris ... mirasçıları adına tespit ve tescilini talep ve dava etmiştir.
    Asli müdahil Orman Yönetimi harçlı katılım dilekçesi ile; bilirkişi raporunda dava konusu 102 ada 240 parsel sayılı taşınmazın (A), 102 ada 3 parselin (A1), (A2), (A3), (A4) ve (A5) harfleri ile işaretli kısımlarının, 102 ada 296 parsel sayılı taşınmazın ise aynı raporda (A) harfi ile işaretli kısmının orman olduğunun belirtildiği, taşınmazların bu kısımlarının davalılar adına yapılan tespitinin iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.
    Yargılama sırasında; davacılar 12.11.2004 tarihli celsede 102 ada 25 parsel sayılı taşınmaza ilişkin açtıkları davadan feragat etikklerini bildirmişlerdir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucu davacıların davasının kısmen kabul kısmen redine, asli müdahil Orman Yönetimin davasının kabulüne, dava konusu 102 ada 9, 52, 190, 238, 248, 251, 504 ve 518 parsel sayılı taşınmazların ... mirasçıları adına tesciline, 102 ada 240 ve 296 parsel sayılı taşınmazların 01.07.2009 tarihli müşterek raporda (A) harfi ile gösterilen kısımlarının, 102 ada 3 parsel sayılı taşınmazın aynı raporda (A1), (A2), (A3), (A4) ve (A5) harfleri ile gösterilen kısımlarının orman vasfı ile Hazine adına tesciline, 102 ada 240 ve 296 parsellerde geriye kalan ve aynı raporda (B) harfi ile gösterilen kısımlarının ... mirasçıları adına, 102 ada 3 parselin geriye kalan (B) harfli kısmının ise tespit gibi davalılar adına tapuya tesciline, 102 ada 287 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın reddi ile tespit gibi tapuya tesciline, feragat edilen 102 ada 25 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm tespit maliki ... mirasçısı ... tarafından 102 ada 251 ve 248 parsellere yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1999 yılında 6831 sayılı Kanuna göre yapılarak kesinleşen orman kadastrosu uygulaması bulunmaktadır.
    Mahkemece dava konusu taşınmazlardan 102 ada 9, 52, 190, 238, 504 ve 518 parsel sayılı taşınmazların kök muris ...’dan kaldığı, mirasçılar arasında taksim yapılmadığı, davalıların dayandığı 1953 Esaslı istihkak dosyasındaki anlaşmanın menkul mallar üzerinde olduğu, kök muristen kalan taşınmazların taksimine ilişkin bir ibarenin söz konusu belgede yer almadığı ve taksim olgusuna dayanan davalıların bu olguyu ispat edemediği gerekçesi ile bu taşınmazların kök muris ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Ancak davalılar dava konusu taşınmazların tamamının kök muristen kalmadığını, bir kısmının, davalıların babası ... tarafından dava dışı kişilerden satın alındığını iddia etmişler ve mahkemece de davalıların bu iddiasının yerinde olduğu ancak haricen satın alınarak elde edilen taşınmazların 102 ada 3 ve 287 parseller olduğu belirtilerek davalıların iddiası sadece 102 ada 3 ve 287 parseller açısından kabul edilmişse de, hükme dayanak alınan mahalli bilirkişi ve tanık beyanları yetersiz ve çelişkilidir, Şöyle ki; mahkemece beyanı hükme esas alınan 06/05/2009 tarihli keşifte dinlenen mahalli bilirkişi önce 102 ada 3 ve 287 parseller dışındaki tüm taşınmazların kök muristen kaldığını belirtmiş ama beyanının devamında 102 ada 287 ile 102 ada 251 parsel sayılı taşınmazların evvelce bir bütün olup önceden aralarından patika bir yol geçtiğini bu taşınmazları davalıların babası ...’un 1960’lı yıllarda dava açarak aldığını belirtmiştir. Mahalli bilirkişinin beyanı kendi içinde çelişkili olup aynı keşifte dinlenen tanık ...’un da 102 ada 287 ve 251 parsellerin bir bütün olduğunu aradan patika yol geçtiğini, ... buraları...aldığını beyan etmiş olup dava konusu taşınmazlara ilişkin kadastro paftası incelendiğinde dava konusu 102 ada 248, 251 ve 287 parsellerin diğer taşınmazlardan ayrı olarak birarada bulunduğu, aralarından yol geçtiği anlaşıldığına ve davalılar da babaları ...’un satın aldığı tarlanın halk arasında “eğrek tarla” olarak bilindiğini, bu tarlaların bir bütün olup 102 ada 251, 287 ve 248 parseller olduğunu ileri sürdüklerine göre doğru sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından102 ada 248, 251 ve 287 parsel sayılı taşınmazların kök muristen kalıp kalmadığı, davalıların babası ...’un satın aldığı taşınmazlar arasında olup olmadığı, 102 ada 248, 251 ve 287 parsellerin bir bütün olarak kullanılıp kullanılmadığı, taşınmazların ne zamandan beri kim tarafından ne suretle kullanıldığı maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, tanık beyanları ile yerel bilirkişilerin beyanları çeliştiği takdirde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, kadastro tespitine esas alınan vergi kayıtları mahalli blirkişiler eli ile uygulanarak taşınmazları kapsayıp kapsamadığı saptanmalı,vergi kayıtlarının kapsamında kalan dava dışı parsellere ilişkin kadastro tutanakları, tapu kayıtları, davalı ise dosyaları getirtilmek sureti ile taşınmazların tespite esas alınan vergi kayıtlarının kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli, bu kayıtlarda adı yazan kişiler ile davalılar arasında akdi-irsi bağ olup olmadığı araştırılmak sureti ile hüküm kurulması gerekirken mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün temyize konu 102 ada 251 ve 248 parseller açısından BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/02/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi