16. Hukuk Dairesi 2013/2241 E. , 2013/2712 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, Kızılin Köyü çalışma alanında bulunan 1938 parsel sayılı taşınmazın güneyinde tescil harici bırakılan yaklaşık 50.000 metrekare yüzölçümlü alan için alınan mera tahsis kararının iptali ile adına tescili için kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile Kızılin Köyünde bulunan fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen kısmın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümünün mera olmadığı, zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın adına tescili için dava açmıştır. TMK’nın 713/4. maddesinde kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazların mahkemece gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla üç defa ilan olunacağı düzenlenmiş olmasına rağmen mahkemece ilanlar yapılmamıştır. Hal böyle olunca öncelikle TMK 713/4 maddesi gereği yasal ilanlar yapılmalı, Kadastro Müdürlüğünden çekişmeli taşınmazın tescil harici bırakılma sebebi ve tarihi sorulmalı, komşu parsel tutanak örnekleri ile varsa dayanak belgeleri ve 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile uydu fotoğrafları ve memleket haritaları getirilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köylerde oturan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ve fen bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmaz üzerinde zilyetliğin sürdürülüşü ile ilgili olarak, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, imar ihyaya konu edilip edilmediği, imar ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, öncesinin mera olup olmadığı veya meradan yer kazanılıp kazanılmadığı, çevresinin eylemli mera olup olmadığı gibi hususlar etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın niteliğiyle ilgili önceki tarihli zirai bilirkişi raporlarını irdeler, tarımsal niteliğini bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, imar ihyanın ne zaman tamamlandığını belirtir, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki örtüsü ve diğer yönlerden mera parselinden nasıl ayrıldığını, arada ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını açıklar nitelikte, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalıdır. Fen bilirkişisine taşınmazın bilirkişi raporlarında belirlenen durumu ile ilgili olarak, hava fotoğrafları ile mukayeseli, taşınmazın koordinatlarını belirtir, taşınmazın sınırlarını gösterir keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, uzman harita mühendisi aracılığıyla uydu ve hava fotoğrafları bilimsel yöntemlerle incelenerek tahsis tarihine kadar taşınmazın kullanım durumu ve niteliği kesin olarak belirlenmeli, uydu fotoğrafları üzerinde parsel sınırları bilgisayar programları aracılıyla uygulanmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.