18. Ceza Dairesi 2016/15036 E. , 2019/30 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜMLER : Beraat
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1- Sanık ... hakkında katılana yönelik hakaret, sanık ... (Alıcı) hakkında ise ... tüzel kişiliğine yönelik hakaret eylemine ve yükletilen suça yönelik katılan ... vekili ve O Yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Sanık ... (Alıcı) hakkında kurulan hükme ilişkin temyize gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa"nın 26. maddesinde, "Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir.” hükmüne yer verilmiştir. Bunun yanında, bu hak, birçok uluslararası belgeye ve mahkeme kararına da konu olmuştur. Türkiye"nin de yargılama yetkisini kabul ettiği AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinin 2. paragrafı saklı tutulmak üzere, ifade özgürlüğünün sadece toplum tarafından kabul gören veya zararsız veya ilgisiz kabul edilen "bilgi" ve "fikirler" için değil, incitici, şoke edici ya da endişelendirici bilgi ve düşünceler için de geçerli olduğunu pek çok kararında yinelemiştir. AİHM"e göre ifade özgürlüğü, yokluğu halinde "demokratik bir toplum"dan söz edemeyeceğimiz çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin bir gereğidir.
Bununla birlikte, ifade özgürlüğü de mutlak ve sınırsız değildir. Bu hak kullanılırken bireylerin hak ve özgürlüklerini ihlal edecek tutum ve davranışlardan kaçınılması hem ulusal hem de uluslar arası mevzuatlarda yer almaktadır.
Birleşmiş Milletler Kişisel ve Siyasi Haklar Sözleşmesinin 5, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 17 ve Anayasa"nın 14. maddelerinde hak ve özgürlüklerin kötüye kullanılmasının korunmayacağı ifade edilmiştir
TCK"nın 125/1. maddesi: “(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ... veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
TCK’nın 126. maddesi ise: “Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanlığı tarafından düzenlenen mitingde, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı ve suç tarihinde Başbakan olan katılan ...’ın konuşma yaptığı sırada sanığın giydiği ve üzerinde ... amblemi ile “ Dikkat itina ile yürütme yapılır” yazılı tişörtü ortaya çıkararak elinde bulunan “$ Hırsız var $” yazılı pankartı açması biçimindeki eylemi katılana yönelik olarak gerçekleştirdiği ve muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olduğu bu sebeple hakaret suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan ... vekili ve O Yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.