![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2019/13005
Karar No: 2022/4093
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/13005 Esas 2022/4093 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık ... ve Sanık ... hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan açılan davada, mahkeme sanıkların suçsuz olduğuna dair kesin delil olmadığı halde mahkumiyetlerine karar vermiş. Ancak müşteki ve vekilinin yerel mahkemede davaya katılma talebinde bulunmaması nedeniyle temyiz istemleri reddedilmiş. Sanıkların savunmalarının aksine kesin delil olmadığı için beraat etmeleri gerektiği kabul edilmemiş ve hüküm bozulmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır:
- 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 67/1. maddesi
- TCK'nın 62/1, 53/1, 51/1-3. maddeleri
- CMK'nın 237/1-2. maddeleri
- TCK'nın 51/7-8. maddeleri
- TCK'nın 58. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 Sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1-Sanık ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun 67/1, TCK’nın 62/1, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Sanık ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun 67/1, TCK’nın 62/1, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ... ve müşteki vekili tarafından, sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Müşteki vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
CMK'nın 237/1. maddesinde, mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanların, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikayetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilecekleri belirtilmiş olup, aynı Kanunun 237/2. maddesinin, “Kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamaz. Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır.” hükmü de nazara alındığında, duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin 25/11/2012 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen, şikayetçi ve vekilinin yerel mahkemece karar verilinceye kadar davaya katılma talebinde bulunmadığı anlaşılmakla, katılan sıfatını almayan ve hükmü temyiz etme hakkı bulunmayan şikayetçi ... vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE;
2-Sanıklar ... ve ...’ın temyiz taleplerinin incelenmesinde ise ;
Olay günü Asayiş polis ekibi tarafından durumundan şüphelendikleri, içerisindeki iki erkek şahsın bulunduğu ... plakalı aracın durdurulduğu, araçta sanıklardan Mehmet ve yolcu olarak da dava dışı ...’nin bulunduğu, gözle yapılan kontrolde aracın içerisinde koltuğun üzerinde poşet içerisinde tarihi eser olabileceği değerlendirilen mozaik parçasının görüldüğü, sanık ...’in beyanında, olay günü 17:00 sıralarında babası olan diğer sanık ...’dan aracını aldığını, arkadaşı Tekin ile petrol istasyonunda buluştuğunu, Tekin’în arabasını oraya bırakarak kendi aracı ile devam ettiklerini, nereye gideceklerini konuşmak için öğretmen evinin civarında durdukları sırada polis ekiplerinin geldiğini, araçta bulunan taşın kendisine ait olmadığını, kime ait olduğunu bilmediğini, babası Mustafa’nın köy muhtarı olduğunu ve köydeki herkesi tanıdıklarını, babasının yardımsever birisi olduğunu, aracı kim istese verdiğini ve Antakya’ya gideceği zaman da yalnız gitmediğini, poşet içerisindeki taşı birinin arabada unutmuş olabileceğini beyan ettiği, sanık ...’nın da savunmasında, olay günü Antakya’dan Mayadalı köyüne doğru seyir halinde iken yol kenarında ellerinde farklı renklerde poşetler olan 3 erkek şahsın arabaya binmek için el kaldırdıklarını, kendisinin de şahısları arabaya aldığını, konuşmalarından Suriye uyruklu olduklarını anladığını, Hacıpaşa köyüne gideceklerini söylediklerini, kendi yoluna ters olması nedeniyle şahısları Hacıpaşa yol kavşağında indirdiğini, akşam üstü de oğlu Mehmet’in gelerek aracı istediğini ve verdiğini, kısa bir süre sonra oğlunun polisler tarafından yakalandığını ve araçta taş bulunduğunu öğrendiğini, taşın kendisine ve oğluna ait olmadığını, yardım amaçlı aracına aldığı şahıslara ait olabileceğini, muhtar olduğu için yolda el kaldıran herkese yardımcı olmaya çalıştığını beyan ettiği dosya kapsamında; sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair, savunmalarının aksine, şüpheden uzak, kesin delil mevcut olmadığı anlaşılmakla; sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, mahkumiyetlerine dair hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1-Dava konusu eser üzerinde üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, mevcut durumları itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgileri, tasnif ve tescile tabi, bildirim zorunluluğu olan eserlerden olup olmadıkları, 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlığı niteliğinde olup olmadıkları tespit edilerek, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeyerek, davanın tarafı konumundaki Müze Müdürlüğü uzmanı tarafından düzenlenen rapor hükme esas alınmak suretiyle hüküm tesisi,
2-Hakkında tayin edilen hapis cezası ertelenen sanık ...’in, TCK’nın 51/7. maddesi uyarınca, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine infaz hâkimliğince karar verileceği hususu ile, 51/8. maddesi uyarınca, denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususunun kararda gösterilmemesi,
3- Sanık ... hakkında hükmolunan cezanın, 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği halde, hangi ilamın tekerrüre esas alındığının gösterilmemesi,
4-Dava konusu eserin Müze Müdürlüğüne teslimine karar verilirken, ilgili yasa maddesinin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ... ve sanık ...’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 26/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.