Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/1559 Esas 2013/2674 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1559
Karar No: 2013/2674
Karar Tarihi: 29.03.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/1559 Esas 2013/2674 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2013/1559 E.  ,  2013/2674 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ... vekili; Kabasakal köyü 904 (65) nolu kök ... parselinin, davalı ... Belediyesinin 38 nolu imar düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması kapsamında kaldığını ve daha sonra da davalı ... Belediyesi tarafından imar uygulamasına tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu; anılan imar uygulamalarından önce ... adına kayıtlı 904 sayılı kadastral parselin ... sınırları içerisine Kabasakal Köyü 4727 ada 3 sayılı imar parselinin tescil edildiğini ve bir kısmına da park oluşturulduğunu, ancak Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptalle sonuçlandığını ileri sürerek; tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “davada yasal zorunluluk nedeni ile taraf sıfatı kalmayan davalı ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davacının diğer davalılar hakkındaki imar öncesi duruma dönülmesi ve terditli olarak açtığı tazminat davasının reddine” karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece, ... Belediyesi tarafından yapılan 38 nolu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilmediği ve halen geçerliliğini koruduğu, anılan imar düzenlemesi ile ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemeyeceği belirlenerek işin esası bakımından yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğuna göre, hüküm altına alınması gereken vekalet ücretinin maktu olması gerekirken nispi olarak tayin ve takdiri doğru değildir. Ancak, anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6. bendindeki “Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş bulunduklarından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı Hazinenin harçtan muaf olması nedeniyle taşınmazın keşif esnasında belirlenen imar parsel arsa değeri olan 125.880,00 TL üzerinden hesaplanan 11.253,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı Hazineden alınarak vekili bulunan davalılara verilmesine” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine; “Davalı ... ile dahili davalı ... ve davalı ... kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.000.-TL maktu vekalet ücretinin davacı Hazineden alınarak davalı ..., dahili davalı ... ve davalı ...’a verilmesine” ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29.03.2013gününde oybirliği ile karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.