11. Hukuk Dairesi 2017/3967 E. , 2019/3168 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Erbaa 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 01/12/2015 gün ve 2011/318 - 2015/621 sayılı kararı bozan Dairenin 19/04/2017 gün ve 2016/3532 - 2017/2278 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalı şirkette 01/10/2007 tarihinden 21/10/2010 tarihine kadar genel müdür olarak çalıştığını, kendisine şirket hisselerinden %1 hisse tevdi edildiğini ve genel kurul kararı ile yönetim kurulu üyesi olarak görev verildiğini, 21.10.2010 tarihinde davacının davalı şirketteki %1 hissesini devrederek yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığını, bu tarihten sonra danışman sıfatıyla 15.12.2010 tarihine kadar çalıştığını, davalı şirketin faaliyette bulunduğu yörenin önemli bir tarım bölgesi olmasından yola çıkarak bağ işletmesi sahibi olmaya karar verdiğini, 25.07.2008 tarihinde 22.000 metrekare bir tarla satın alındığını, davalı şirketin iştigal konuları arasında tarım arazisi satın almak ve işletmek işi bulunmadığı ve kasası uygun olmadığı için, ayrıca satıcının tapuda beyan edilen değerin düşük gösterilmesini istemesi nedeniyle satış bedeli olan 60.000,00 TL"sinin sadece 5.300.- TL"sini şirketin, satış bedelinin bakiyesi olan 54,700,00 TL"sinin ise müvekkilinin ödediğini, taşınmazın zilyetliğinin teslim alındığı günden şirketin ana sözleşmesinin tadil edildiği güne kadar taşınmazın bir bağ haline getirilmesi için gereken tüm harcamaların davacı tarafından yapıldığını, 23/09/2009 tarihinde ana sözleşmenin tadil edildiğini ve bundan sonraki sarfiyatı şirketin ödediğini, davacının bu sebeple şirketten taşınmaz satım bedeli ile bu taşınmaz için harcanan bedeller toplamı olan 79.562,00 TL alacağının olduğunu, davacı tarafından yapılan harcamaları gösteren listenin, şirketi 250.000,00 TL"sine kadar temsil ve ilzam etmeye yetkili yönetim kurulu üyesi Murat Bolat tarafından 14.12.2010 tarihinde imzalandığını, çekilen ihtara rağmen davalı tarafça ödeme yapılmaması üzerine icra takibine geçildiğini, takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptalini, alacağın %40"ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 2008 yılı bilançosunu onaylamakla dava konusu ettiği ve kendisinin gerçekleştirdiğini iddia ettiği mali işlemleri onayladığını, böylece söz konusu bağ alımına ilişkin de herhangi bir hak ve alacağının olmadığını da tasdik ettiğini, iddia edilen işçiliklerin tamamının şirkette çalışan elemanlar tarafından yapıldığını, bu işçilerin yemeklerinin de şirket bünyesinde bulunan yemekhaneden karşılandığını, söz konusu gayrimenkulün alınması hususunda hiçbir yönetim kurulu kararı bulunmadığını, ibraz edilen harcama kalemine ilişkin belgede davacı tarafça sahtecilik yapıldığını, evrak üzerindeki tarihin Murat Bolat’ın değil, davacının attığını, söz konusu evrakın şirket kayıtları ile uyumlu olmadığını, davacının kendi müdürlük yaptığı döneme ilişkin onayladığı şirket kayıtlarında davacının şirkete borçlu olduğunun görüldüğünü, davacının davalı şirkete ait satışı yapılamamış olan ikinci kalite malları da sattığını ancak gelirini şirkete gelir kaydettirmediğini, yine şirkete ait bir kısım malların davacıda bulunduğunu, bu suretle takas def’inde bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 27,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 18/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.