23. Hukuk Dairesi 2016/4067 E. , 2019/4545 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
ASIL DAVADA DAVACI- BİRLEŞEN DAVADA
DAVALILAR :
ASIL DAVADA DAVALI-BİRLEŞEN DAVADA
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacılar vekili, taraflar arasaında 19.02.2007 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, müteahhitin inşaatı bitirme aşamasına getirmesine rağmen inşaatta kullanmış olduğu malzemenin çoğunun teknik şartnameye uygun olmadığını, ayrıca çevre düzenlemesi ve bahçe duvarlarını perde olarak yapması gerekirken bir kısmını tuğladan ördüğünü, bir kısmını yapmadığı gibi birtakım eksiklikler olduğunu, iskan alınmadığını, tespit yaptırdıklarını ve raporda 15.649,80 TL bedel gerektiren eksikliklerin olduğunu ileri sürerek tespit masrafları ile birlikte 16.359,80 TL bedelin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, taraflarca imzalanan 19.02.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden sonra müvekkiline ait 2. kat, 10 no.lu daire ile 1. bodrum kat 1 no.lu daireler üzerine müvekkilinin yaptığı inşaattan dolayı davalılar adına ayrı ayrı 5.000,00 TL"lik ipotek tesis edildiğini, tapu müdürlüğünce düzenlenen 11.04.2008 günlü ve 7581 yevmiye no.lu resmi senette teminat ipoteğinin 4 ay süreli olarak yazıldığı halde bu süre bitiminde davalının ipotekleri kaldırmadıklarını ileri sürerek davalılar lehine konulan ipoteklerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, bağımsız bölümün satılmasının ayıp ve noksanlıklar bedelini talebe etkisi olamayacağı, bilirkişinin tespit ettiği gibi davacı arsa sahiplerine ait dairelerde ve ortak alanlarda eksik ve ayıplı işler için belirtilen rakamların yerinde ve uygun olduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davada davacının binanın yapı kullanma iznini almamış olduğu, ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davanın haklı nedenlerle açılmadığı ve dinlenemeyeceği gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl dava davalısı-birleşen dava davacısı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece kabul ve red edilen miktar nazara alınarak yargılama masrafının taraflar arasında bölüştürülmesi gerekmesine rağmen bu hükme aykırı davranılması doğru görülmemiş, kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiş ise de yapılan bu yanlışlığın yeniden yargılamayı gerektirmemesi sebebiyle, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca kararın, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl dava davalısı-birleşen dava davacısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın 1.fıkrasının “C” bendindeki “1.500,00 TL” rakamı yerine “1.547,73 TL” rakamının yazılması ve asıl davada hükmün 1.fıkrasının “B” bendi olan “ Davanın red ve kabul edilen kısım oranları da dikkate alınmak suretiyle, davacı tarafça sarf edilen ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.980,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” cümlesi çıkarılarak yerine “Davanın red ve kabul edilen kısım oranları da dikkate alınmak suretiyle, davacı tarafça sarf edilen ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.980,05 TL’den 418,99 TL"nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına’ cümlesinin eklenerek hükmün düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.